reklam
Ana Sayfa Yazarlar 3.04.2019 1609 Görüntüleme
Mehmet Mahmut YILDIZ

ŞAHLANIŞ HAREKETİ GENEL BAŞKANI

SEÇİM SONUÇLARINA GENEL BAKIŞ

31 Mart Yerel seçimleri sahada üç-beş ölüm,  kırk elli yaralı gibi Türkiye şartlarında ehven sayılabilecek biçimde sonuçlandı.

Şimdi bizim milletçe sık kullandığımız bir mekanizma devrede. Sahada kazandık; ama masada da kazanacak mıyız? CHP, son birkaç seçimde sahada kazandığını; ama masada kaybettirildiğini iddia ediyor; dinletemiyordu.

Bu kez durum daha farklı. En tartışmalı il ve elbette ki büyük lokma İstanbul’un Millet İttifakı adayı Ekrem İmamoğlu, “Sahada kazandım; masada da yedirmem!” diye direniyor. Başaracak mı? Kesin bir şey söylemek zor. Ama iktidar partisi de dahil hemen herkes biliyor ve inanıyor ki İmamoğlu bu seçimi kazandı. Hak ettiği bir zafer elinden alınırsa ne olur? Uzun vadede, daha büyük zaferler kazanır. İktidarsa çok şey kaybeder.

Seçimlerde iktidarın iddia ettiği usulsüzlükler var mıdır? Varsa kimin lehine, kimin aleyhinedir?

YSK üyelerinin süresini uzatan iktidar. Yargının yularını sımsıkı elinde tutan iktidar. İl, ilçe seçim kurulu başkanı yargıçları atayan iktidar. Sandık başkanlarını belirlemede söz sahibi yine iktidar.

Seçim sonuçlarını vaktinden önce iktidar lehine % 80’lerden açıp lütfen % 51’lerde duran seçim gecesi 14 saate yakın haber kanallarına bilgi göndermeyen ve bir hinlik peşinde olduğu çok açık olan Anadolu Ajansının patronu, kendi ifadesiyle, Erdoğan’ın adamı.

YSK başkanının açıklamasıyla da anlaşıldı ki bu ajans, verileri YSK’dan değil de AKP genel merkezinden alıyor ve medyayla onların istediği, işine geldiği gibi paylaşıyor.

Hal buyken seçimde şaibe iddialarıyla yeri göğü inletenin iktidar partisi olması normal mi sizce? Eğer bir usulsüzlük varsa gökteki serçe, yerdeki karınca da biliyor ki bu, iktidar lehine yapılmıştır ve buna rağmen seçim kazanılamamıştır. Şu anki şamatalar, çığırtkanlıklar, ellerinde tutamadıkları büyük lokmayı, çok alışık oldukları haramzade yöntemleriyle geri alma çabalarıdır.

Bir yanda 40 yıllık siyasetçi, Türkiye’nin son 25 yılında iyi kötü damgası olan Erdoğan, onun 25 yıllık yol arkadaşı, ne dese hık deyicisi, kurt politikacı, birilerince hizmet adamı diye lanse edilen ve herkesin tanıdığı Binali Yıldırım. Kuyruğa birkaç bakanı yerleştir. Devletin tüm imkânlarını, güdümlü medyayı üzerine ekle. Her türlü tehdidi, tezviratı, saldırganlığı da kaymak diye koy üstüne.

Karşıda ise üç ay öncesine kadar adını birkaç yüz bin kişinin ancak bildiği bir ilçe belediye başkanı. Parası yok, imkânları sınırlı. Partisi bile yeterince destek vermemiş. Medyanın % 95’i karşısında. Buna rağmen İstanbul halkının yüreğine girmeyi başarmış.

Siz, şimdi bu adamın elinden anasının ak sütü gibi helal bir başarıyı çalmaya çalışıyorsunuz. Umarım başaramazsınız, yoksa acısını siyaseten siz, ama sizden çok vatandaş çeker.

“Bu iş gönül işi” diye donattınız her yeri; ama vatandaşın gönlüne giremediniz. Çünkü gülümsemeleriniz yalandı. Çünkü vatandaşı tahkir ettiniz, itham ettiniz, bağırarak yordunuz. Karşılıksız aşkınızın mağduru İstanbul, geç de olsa ihanetinizin hesabını sormaya kalktı diye, neden gocunuyorsunuz?

Edebinizle oturun yerinizde. Kirlettiğiniz koltuklardan kalkmamak için bu memlekete, millete daha fazla eza etmeyin.

MEHMET MAHMUT YILDIZ-ŞAHLANIŞ HAREKETİ GENEL BAŞKANI

Yorumlar

İlginizi çekebilir

MUSTAFA CENGİZ

MUSTAFA CENGİZ

Tema Tasarım | AnatoliaWeb