reklam
Ana Sayfa Yazarlar 18.11.2018 2392 Görüntüleme
Mehmet Mahmut YILDIZ

ŞAHLANIŞ HAREKETİ GENEL BAŞKANI

ADIM MEHMET MAHMUT YILDIZ

1.Şahlanış Hareketi Genel Başkanıyım. 60 yaşındayım Ordu Mesudiye doğumluyum. Çocukluk yıllarımdan beri İstanbul Beykoz’da yaşıyorum.  Evliyim 4 çocuğum var. Teknisyenim. Emekli olmakla birlikte emeklilik öncesi çalıştığım sektörde çalışmaya devam ediyorum.

2.ŞAHLANIŞ HAREKETİ; 1990 yılında hareketin fikri önderi ve lideri olan Murat ALTUN tarafından Ankara’da kurulmuştur. Kurulduğu yıllardan başlayarak hem fikir hem de hareket olarak Türk siyasetine önemli katkılar sağlamış ve sağlamaya devam etmektedir. Şahlanış Hareketi, “DAYANIŞMACI-TOPLUMCU BİR SİYASİ FİKİR HAREKETİDİR. Toplumun değer yargılarına, her türlü inanca saygılı, etnik, dini ve siyasi ayrımcılığı reddeder. Bireyleri topluma verdikleri emek ve ülkeye sağladıkları yararlara göre değerlendirir. İki meclisli parlamenter rejimi ve kuvvetler ayrılığını savunur. Ülkenin ancak üretimle kalkınacağı inancındadır. Hukuki statü olarak siyasi parti olmamakla birlikte, tüzüğü, programı ve memleket yönetimine ilişkin plan ve projeleriyle bir siyasi parti gibi görev yapmaktadır. Şu anki statüsü dernek olmakla birlikte pek çok ilde şubesi bulunmakta olup istendiğinde ve gerek duyulduğunda kısa sürede partiye dönüşebilecek bir yapıya sahiptir.

3.Hemen her alanda olduğu gibi bu alanda da en önemli sorunların başında maddi kaynak gelir. Bu tür kurumlar üye aidatıyla ayakta durmaya çalışmaktadırlar. Ancak çoğu dar gelirli olan üyelerden aidat alınamamakta, bizim gibi sivil toplum yapılarının yükü birkaç kişinin omuzunda kalmaktadır. İkinci sorun, toplum bireylerinin katılımcılığının zayıf olmasıdır. Batılı toplumlarda bireyler, birden çok sivil toplum örgütünde üye, yönetici olarak görev alırlarken bizim insanımız bu konuda çekimser davranmaktadır. Bunun nedeni, ülkemizin hukuk anlamında güven verici bir yapıya sahip olmamasıdır. İnsanlar, devletle başım derde girer korkusuyla sivil toplum kuruluşlarından uzak durmaktadırlar. Bu alandaki üçüncü sorun, bu tür kuruluşların, ekonomik ve sosyal güç kazanmak amacıysa siyasi partilere yamanmak zorunda kalmaları, ya da siyasi oluşumların bu yapıları ele geçirmeye çalışmasıdır.

4.Elbette ki sorumlu olduğu kurumun üye sayısını, mal varlığını ve toplum üzerindeki saygınlığını ve etkisini artırması beklenir. Sivil toplum örgütleri, politize olmadıkları, üyeleri arasındaki birlik beraberliği sağladıkları takdirde hem ekonomik güç oluşturur hem de siyasi partilerin hesaba katmak, dinlemek zorunda olduğu bir yapı kurarlar. Üyeleri arasındaki dayanışma yoluyla ticari işletmeler, kooperatifler kurarak mensuplarının yararlarına hizmetler yapabilirler.

  1. Şahlanış Hareketinin 2011 yılında dernek yapısıyla hukuki statüsü kazanmasına karar verildiğinde kurucu üyelerimizden birkaçı, özellikle, İstanbul-tarihi Yarımada, Şişli, Beşiktaş gibi yerlerde büyük, gösterişli bir genel merkez tutulmasında ısrar etmişlerdi. İşin maddi yükü nedeniyle çekimser davranıldığında ise “Şu kadar aylık, şu kadar yıllık kirayı ben vereceğim.” biçiminde taahhütleri olmuştu. Ancak biz aşırı ekonomik yükün altına girmemek için Üsküdar’da bir kat kiraladık. İşin ilginci, o bilmem kaç aylık, kaç yıllık kira taahhüdünde bulunanlar, harekete bir kuruş katkı sağlamadılar. En büyük hayal kırıklığım budur. Anladım ki birlikte yolculuk etmediğin insana güvenmeyeceksin.

6.Yönetim tarzı olarak önemli bir fark yoktur. Ancak özel sektör yöneticileri ticaret hukukuna ve genel ticari kurallara göre yönetim sergilerler. Amaçları  kârdır, çıkardır. Bizlerse asla kâr amacı gütmeyiz. Çalışmamızda üyeler arasında eşitliği gözetiriz. Her şeyden önce dayanışmayı hedefleriz.  Yönetim biçimimiz, kamu hukuku çerçevesindedir. Üyelerimiz kadar devlete karşı da yükümlülüklerimiz vardır.

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb