reklam
Ana Sayfa Yazarlar 22.11.2019 2364 Görüntüleme
Op. Dr. Mustafa TEKKEŞİN

Yrd. Doç. Dr. Mustafa TEKKEŞİN - Medistate Kavacık Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı - Beykoz Üniversitesi Öğretim Görevlisi

GECE UYANDIRAN OMUZ AĞRISI

Omuz eklemimiz çok hareketli olmasına rağmen çok sık travmaya maruz kalmaz. Ancak, problem çıktığında da ihmal edilmemesi gerekmektedir. Çünkü, omuz bölgesindeki kaslar, kalça ve diz eklemindeki kaslar kadar kuvvetli değildir. Vücudun ağırlığını taşımadığından dolayı travmadan sonra bizi çok etkilemez. Bacağımızda meydana gelen bir yaralanmada hareketliliğimiz azaldığından dolayı hemen normale dönmek için mücadele verirken, aynı mücadeleyi omuz eklemimiz için yapmayız.

Gün içinde sıklıkla elimiz, dirseğimiz ve omuz eklemimiz kullanılmakta fakat bunun farkında olmamaktayız. Ne zaman ki elimizi bardağa uzatırken ağrımız olursa o zaman problemi düşünür hale geliriz. Çoğu ihtiyacımızı yedeği olan diğer kolumuzla çözebildiğimiz için problemli eklemimizi hareket ettirmeden günümüzü geçirebiliriz. Yürüyüp dolaşmakta ve günlük işlerimizde aksaklık oluşmadığından sıkıntımızı erteleriz. Bu süreç kaslarda hızla zayıflamaya ve travma olan bölgede yapışıklıklara sebebiyet verir. Belirli bir süreden sonra hareketsiz kalan eklem ve çevresinde olan bu değişiklikler ağrılı hale gelir. Esas problem ikinci, üçüncü aydan sonra gece uykusunu bölen bir hale ulaştığında bizi gecikmiş olarak hekime yönlendirir.  Bu aşamadan sonra tedavisi gecikmiş olan basit problem, karmaşık bir problem haline döner. Tedavinin başlanması ne kadar geç olursa tedaviye yanıt süresi de o kadar uzun olacaktır. Kas yapısı daha zayıf olan omuz, kol ve el bölgesi tedavisi ihmal edilmemesi gereken önemli bir bölgedir. Herhangi bir basit yaralanma dahi olsa teşhisin erken koyulması iyileşme sürecindeki hataları da ortadan kaldırır.

Yumuşak doku dengesi çok hassas olan omuz ekleminde travmalarda kemiksel yaralanmalar sıklıkla oluşmaz. Bu bölgeye gelen yüksek enerjili travmalarda öncelik yumuşak doku zedelenmeleridir. MR olmadan önce röntgen ve ultrason ile teşhisimiz zor olurken yeni teknoloji, göremediğimiz, erken dönemde fark edemediğimiz problemleri bize yansıtır. Böylelikle, hastamıza erken dönemde doğru tedavi şansı verilmektedir. Gereksiz yere uzun süre tespit etmek yerine doğru sürede eklemin hareketsiz bırakılması, kas dengesinin bozulmasına izin vermez. Normal röntgenle fark edilmemiş bir kırığın MR ile görülmesi, hastaya doğru bir tedavi verilerek daha iyi bir iyileşme sağlayacaktır. Omuz bölgesi hastalıklarının çoğu ameliyatsız tedavi edilebilmektedir. Ama gereken ameliyatın yapılmaması da kalıcı fonksiyon kayıpları oluşturmaktadır. Uzun süren tedavi ve iyileşme süreçleri hastada yaşam kalitesi kaybı oluşturmaktadır.

Omuz eklemi önemli bir fonksiyonu yerine getiren, hassas dengelerin olduğu, erken dönemde çok iyi tedavi sonuçları alabildiğimiz, fakat gecikmeyle geceleri kabusumuz olabilecek bir eklemimiz olabilir. Bu bölge problemlerinde hekime ne kadar erken başvurursak o kadar doğru yolda ilerleriz.

Yorumlar

İlginizi çekebilir

Kilise Çanı

Kilise Çanı

Tema Tasarım | AnatoliaWeb