HAMAS ortaya çıkışı ve eylem gerekçeleri haklı olsa da pek çok dünya ülkesince terörist olarak kabul edilmektedir. Bu örgüt son İsrail saldırısında müzik festivalini hedef alarak hakkındaki bu olumsuz kanıyı pekiştirdi.

HAMAS kime hizmet ediyor sahi?

İsrail’in şu anki yüzölçümü, 22.145; Gazze Şeridi’nin ise 365 kilometrekare. Bu şerit 41 kilometrelik Akdeniz sahilini kapsıyor. Kuzey ve doğusundan İsrail’e, güneyde ise Mısır’a komşu. Deniz kısmında milyarlarca metreküp doğal gaz rezervi tespit edildi. İsrail, HAMAS’ın kime hizmet edeceği açıkça belli olan saldırısıyla aradığı fırsatı buldu.

Bir milyondan fazla Filistinliyi güneye göç ettirdi. Gazze’nin kuzeyi fiilen İsrail’in işgalinde şimdi. İslam âleminde ve özelde Araplarda bunu engelleyecek güç ve niyet de yok maalesef. Onların Filistin diye bir derdi yok zaten.

Türkiye’nin bu konuda başta izlediği sağduyulu tavır kısa süre sonra tekrar eski çizgisine döndü. Gazı bol, sloganı bol, bedduası bol nutuklar çok; ama icraat yok. Çünkü üretim yok, kasada para yok. Doğrusu öyle bir niyet de yok.

HAMAS liderleri, daima MOSSAD’ın hedefindeydiler. Bunlardan Halid Meşal Ürdün’de bir suikaste uğrayıp sağ kurtulduktan sonra HAMAS lider kadrosu Suriye’ye geçtiler. 13 yıl boyunca diğer baba-oğul ESAD’ların korumasında yaşadılar.

2012 Arap baharı başlatıldı; ABD, İsrail, Katar ve elbette bizim İhvancı iktidar eliyle yıllardır bölgede Libya ve Irak ile birlikte İsrail’e en çok sıkıntı çıkaran Suriye’ye saldırıldı. Bu süreçte, Suriye’nin korumasındaki Halid Meşal, Suriye düşmanlarıyla kol kola girdi, Suriye’den çıkarak ABD’nin bölgedeki en büyük üslerinden biri olan Katar’a yerleşti.

BİR KİŞİ ÖRGÜT YA DA DEVLET, hem İsrail’e, ABD’ye düşman hem de onların yok etmeye çalıştığı Suriye yönetimine düşman olamaz. Böyle davrananlara güven duyulamaz. HAMAS bu sınavı kaybetmiştir.

Dünya sermayesini kontrol eden İsrail maalesef bu güç sayesinde ABD, Avrupa dahil, dünyanın büyük kısmını kontrol etmektedir. Buna tüm Arap ülkeleri gibi Türkiye’de dahildir. İsrail tüm gücünü paradan ve üretimden almaktadır. Tohumunu, fidesini İsrail’den alan, para için dilenci kesilen bir devletin yurttaşlarının meydanlarda İsrail’i lanetlemelerinin hiçbir kıymet-i harbiyesi yoktur.

Filistin davasının tek çözümü iki devletli bir yapıdır. Kudüs üç dinin kutsal mekânı olarak manevi yapısını korumalı, asla siyaset malzemesi yapılmamalıdır. Bunu sağlamanın yolu ise iktisadi açıdan güçlü olmaktır. Tüm yurt çapında bir üretim ve AR-GE seferberliği başlatılmalıdır. Namerde el açanlar, onu asla değiştiremezler.

CHP KURULTAYININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

Oldum olası kurultay sancısından kurtulamayan CHP 38. Olağan kurultayında siyasi tarihimizde yaşanmayan bir sonuca imza attı. Genel başkanını seçimle değiştirdi. Umarız ki ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olur.

CHP’nin karizması Özgür Özel’den çok yüksek muhalif ismi Muharrem İnce, daha önce Kılıçdaroğlu’na karşı aday olduğunda, ilk kurultayda, 415-740, ikincisinde ise 447-790 oyla genel başkanlık yarışında saf dışı kalmıştı.  Özgür Özel ise ilk turda 682-664, ikinci turda ise 812-536 oyla Kılıçdaroğlu’nu siyaset dışına itti.

Bu özgür Özel’in başarısı değildir. Onun şapkadan tavşan çıkarmasını beklemek de anlamsızdır. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu, yaklaşan sonunun ayak seslerini duymazdan gelerek; “Ne pahasına olursa olsun koltuk!” anlayışında ısrar ederek siyaseten intihar etmiştir.

Kaybettiği cumhurbaşkanlığı seçim gecesi istifa edebilseydi partisine ve muhalefete bunca zaman kaybettirmez, muhalif seçmenin kazanma motivasyonunun kaybolmasının da önüne geçebilirdi. Yapamadı.

Kurultayın ilk seçiminde Özgür Özel’in 18 oy gerisinde kaldığında, rüzgarın ters estiğini, 2. Turda sürü psikolojisi etkisiyle farkın daha da açılacağını anlaması ve adaylıktan çekilmesi gerekirdi. Yapamadı.

Geride pek de olumlu izler bırakmayarak siyaset mezarlığına defnedildi.

Kötü biri değildi belki; ama çok hata yaptı. Bedelini de hem kendi hem CHP hem de yurttaşlar ödedi. Belki de ödemeye devam edecek.

MEHMET MAHMUT YILDIZ

ŞAHLANIŞ PARTİSİ YÜKSEK İSTİŞARE KURULU BAŞKANI