reklam reklam reklam
Ana Sayfa Sür Manşet, Yazarlar 25.08.2020 2216 Görüntüleme
Mehmet Mahmut YILDIZ

ŞAHLANIŞ HAREKETİ GENEL BAŞKANI

BEKLENEN MÜJDE

Bu hafta müjde haftasıydı. Cumhurbaşkanı Cuma günü büyük bir müjde vereceğini duyurmuştu. Bu müjde neydi, toplumdaki yansıması acaba nasıl olacaktı? Çok geçmeden yerli ve yabancı bazı kişi ve kaynaklardan, bu müjdenin Karadeniz’de doğal gaz bulunması olduğu açıklandı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bunu inkâr etse de müjdenin gazı kaçmıştı bir kere. Bu yüzdendir ki toplumda gereken coşku ve umudu uyandırmadı.

Sonunda bu büyük müjdenin Karadeniz Doğalgazı olduğu, bizzat Sayın Cumhurbaşkanı tarafından açıklandı. Bu açıklama yalnız iktidar değil, muhalefet kanadında da olumlu yansımalara neden oldu. Yakışan da buydu. Şahlanış Hareketi olarak biz de bu buluşun önemli olduğu düşüncesindeyiz ve emeği geçenlere minnet duyuyoruz. Ancak bazı çekincelerimiz olduğu da açık. Bulmak başka şey, çıkarmak başka,  Cumhurbaşkanı her ne kadar 2023 tarihini verse de uzmanlar, bunun teknik olarak mümkün olmadığını, en az 5 yıllık bir sürenin gerektiğinden söz ediyorlar. Bir de maliyet hesabı yapıyorlar elbette. 4-7 milyar dolarlık bir fatura çıkıyor ortaya. Bu da bugünkü ekonomik yapıda bizi hayli zorlayacak bir rakam. Süre ve maliyet ne olursa olsun üretime dönük bu yatırımın mutlaka gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Kanal İstanbul gibi üretime hiçbir katkı sağlamayacak uçuk projelerden vazgeçilmeli ve kaynaklar, buna ve benzer üretim yatırımlarına aktarılmalıdır.

Toplum bu müjdeyi neden coşku ile karşılamadı? İlgisizliğin, nedeni müjdenin daha önce sızdırılmış olması mıydı sadece? Elbette ki değil. İlk neden, Türkiye’de sıkça; ama özellikle bu iktidar zamanında, seçim öncelerinde, çok sayıda doğalgaz ve petrol müjdesi verilmiş olması ve bunların gerçekleşmemesiydi.

İkincisi ise bu müjdenin Nasrettin Hoca’nın yol kenarına diken ekmesi misali, uzun vadede meyve verecek olmasıydı. Sofrasına koyacak ekmeği, cebinde pazar parası, yaşadığı ayın su, elektrik, doğalgaz faturasını ödeyecek mecali olmayan vatandaşın 3-5 yıl sonraya dönük bir müjdeyi coşkuyla karşılaması beklenemezdi.

O zaman ne yapmak gerekiyordu? Asıl müjde ne olmalıydı? EYT’lilerin sorununun çözülmesi, 3600 ek gösterge vaadinin gerçekleşmesi de müjde olabilirdi.

Peki, şu anki ekonomik yapıda bunların gerçekleşmesi mümkün mü? Bütün sözleşmelerini dolarla yapan yönetim, Türk lirasının bunca değer kaybettiği bir dönemde bunu yapamaz.

Yapabileceği hiçbir şey yok mu peki? Var elbet. Önce iktidar, başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere,  bir türlü vazgeçemediği israftan uzak olmalıdır. Makam araçlarına, makam odalarına yapılan harcamalar en alt düzeye indirilmelidir. İhaleler şeffaf ve denetlenebilir olmalıdır. Projeler, davet değil ihaleyle yapılmalıdır.

Ve elbette ki en önemlisi, yönetimde liyakat ve meşveret anlayışı hakim kılınmalıdır. Makamlara, onun bunun adamı olanlar değil de devlet adamı niteliğini, haiz olanlar getirilmelidir.

Sayın cumhurbaşkanının kutsiyet atfedercesine Cuma günü Eyüp Sultan’da kıldığı Cuma namazı sonrası verdiği müjdeyi elbette önemsiyoruz; ama diyoruz ki bu topluma verilecek asıl müjde, yönetim anlayışında yapılacak değişikliktir.

En kalbi saygılarımla,

MEHMET MAHMUT YILDIZ- ŞAHLANIŞ HAREKETİ GENEL BAŞKANI

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb