reklam reklam reklam
Ana Sayfa Yazarlar 7.12.2018 1590 Görüntüleme

GÖZ OLANI, BEYİN OLACAĞI GÖRÜR – 5

Aziz Vatanımızın kimliksizleştirilmek suretiyle “Türksüzleştirilmesi”,  yıllardır süren büyük bir projenin öncü adımlarıdır. Üzerimizde oynanan büyük oyunu görmek zorundayız.

Osmanlı’nın Avrupa’ya borçlanmasıyla birlikte başlayan borç-faiz tezgahıyla iyice çöken ekonomisi ve borçlarını ödeyemez hale getirilen Osmanlı, giderek güçsüzleşmiş ve bir yandan savaşlarda yenilirken, diğer yandan da Avrupalıların istekleri karşısında sürekli taviz vermek zorunda kalmıştır. Türk düşmanları ve ayrılıkçılar, her zaman dış güçler tarafından beslendiler. 1908’deki 31 Mart irtica ayaklanmasının başındaki Derviş Vahdeti ve adamlarının maaşları Avrupa’dan gelir ve emirleri İstanbul’daki elçilerden alırlardı. İslam’ın Halifesi olan Osmanlı Padişahına İngiliz altınlarıyla ihanet den Araplar, Müslüman Türk askerine pusu kurup arkadan vururken ve hastanedeki yaralıları dahi büyük bir vahşetle keserken din kardeşi olduğumuzu hiç düşünmediler… Rusların desteklediği Ermeniler doğu Anadolu’da büyük katliamlar yapmışlardı. Türk milleti, Anadolu’yu istila eden Hristiyanlara karşı Gazi M. Kemal ATATÜRK’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşını yaparken yabancıların beslediği şeriatçı isyancılar Konya, Yozgat, Bolu, Düzce gibi yerlerde bir sürü iç isyan çıkarıp ordumuzu yine arkadan vuruyordu. İngiliz altınlarıyla beslenen Kürtçü-Şeriatçı Şeyh Sait isyanı sebebiyle Musul’u kaybettik.

On yıllardır yaşadığımız sağ-sol, alevi-Sünni, laik-dinci, Türk-Kürt çatışmalarının altında yine Batı’nın parmağı yok mu?

Ülkemize sürülen 4 milyon Suriyeli ile son dönemde İran üzerinden artarak hızlanan Afgan göçü de bu çerçevede değerlendirilmeli. Ensar-muhacir muhabbeti duygularımıza hitap etmekte, kalpleri yumuşatmakta ama Medine’ye giden muhacirlerin sayısı kaç kişiydi, hiç düşündünüz mü??? Tam tamına 186 kişiydi…  Bunlarla Türkiye’ye gelen milyonlarca insanı  kıyaslamak mümkün mü??? Madem insani değerler bu kadar önemliydi, neden Avrupalılar ülkelerine kimsenin gelmesini istemiyorlar. Neden Suudi Arabistan başta birçok Müslüman ülke Müslüman din kardeşlerine keselerini ve kapılarını açmıyorlar???

Ortadoğu coğrafyasında demografik yapı, projelerine uygun bir hale getirilmeye çalışılmaktadır. Ülkemizde yıllardır süren bölücü terör, küresel-emperyal hevesleri iştahlandırmış, akbabalar gibi beklemektedirler.

Bugün adına BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) denilen plan, Suriye üzerinden Bölge ülkelerinin yeniden dizaynı için PKK-PYD/YPG, IŞİD veya Küresel Güçlerin taşeronu diğer örgütler kullanılmakta.

İslam ülkeleri,  etnik, dinsel-mezhepsel inançlar çerçevesinde kaosa ve iç çatışmaya sürüklenmekte. Sonucunda yüzbinlerce ölü ve yaralı ile, milyonlarcası evlerini, yurtlarını terk ederek  göç yollarında hayatını kaybetmekte, farklı ülkelerde sefalete sürüklenmekteler. Terkedilen topraklara aç kurtlar gibi saldıran küresel işbirlikçiler, bölgenin binlerce yıllık sahiplerini yok sayarak veya yok ederek coğrafyanın yeni efendileri olmaya hazırlanıyorlar.

Suudi Arabistan ve Körfez Emirlikleri gibi sözde Müslüman olan bazı Arap ülkeleri, İsrail-ABD desteğiyle Müslüman Türkiye’nin varlığına kasteden terör örgütüne yüz milyonlarca dolar para yardımı ve işbirliği yapmakta. ABD, adını “Suriye Demokratik Güçleri” olarak değiştirdiği, PKK-PYD/YPG unsurlarına devlet kurdurmak amacıyla on binlerce TIR silah ve mühimmat yardımı yapmakta.

Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta Türkiye dışlanıyor. Rum-Yunan ikilisinin Bulgaristan’dan Katar’a, Mısır’dan Suudi Arabistan’a, Fransa’dan ABD’ye kadar ülkeleri bölgede kurduğu üçlü ittifaklara dahil edip, Ege ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi kuşatıyor. Ege’de Suriyeli göçmenlerin Avrupa’ya geçişini engellemek üzere oluşturulan NATO Deniz Gücü daimi hale geldi. Karadeniz NATO/ABD deniz oluyor. ABD savaş gemileri neredeyse aralıksız Karadeniz’de varlık göstermekte, savaş uçakları Karadeniz üzerinde uçmakta. Rusya Ermenistan’a S-300 füze sistemi konuşlandırdı. İran’a S-300 füzeleri sattı. Suriye’de s-400 ve S-300 başta olmak üzere en gelişmiş savaş uçaklarını, radar ve istihbarat sistemlerini konuşlandırdı.(1)

Tablo bu… Yaşananlar ibret olmalı. Siyasi çıkar amacıyla vatandaşlarımız, bizden olan-olmayan diyerek ötekileştirilmemeli. Andımız, resmi kurum ve kuruluşlardaki “TC” ibaresi ve  “Ne Mutlu Türküm diyene” sözü gibi kimliğimizin ifadesi olan milli sembol ve değerlerimiz ve Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesi göz ardı edilmemeli.  Bunlar bizi biz yapan, birlik ve beraberliğimizin temel taşlarıdır. Yok, edilmeleri Türk ve Türkiye düşmanlarına hizmet eder.

Süheyl ÇOBANOĞLU

RUBASAM Bşk.V.

K  A  Y  N  A K  …………………..:

(1)    Cahit Armağan DİLEK ….Yeniçağ Gazetesi(10.11.20189)

Yorumlar

İlginizi çekebilir

YIKIM PROJESİDİR

YIKIM PROJESİDİR

Tema Tasarım | AnatoliaWeb