Her defasında aynı şekildeki başlangıçlar hep aynı şekilde sonuçlanır. O zaman farklı sonuçlar elde etmek için farklı bir başlangıç yapmak gerekir. Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy veren 12 milyon seçmen olmasına rağmen üye sayısı 1 milyon civarında, İstanbul’da 2,8 milyon seçmen oy vermiş üye sayısı 244 bin civarında yani yaklaşık seçmenin %10’u üye görünmektedir. Benzer şekilde AKP ye baktığımızda 23,5 milyon seçmen oy vermesine rağmen üye sayısı 10 milyonun üzerinde yani oy veren seçmenin yaklaşık %40’ı üyelerden oluştuğu anlaşılmaktadır. Peki, CHP’nin üye sayısı neden artmıyor, mevcut üyeler ne kadar etkin ve oy veren seçmenler partiye geldiklerinde nasıl karşılanıyor? Tüm bu soruların cevaplanması ve iyileştirme çalışmaları gelecek seçimlerdeki iktidarın anahtarı olacağı kuşkusuzdur.

İlçe ve illerdeki kongreler tamamlandı Büyük Kurultaya gün sayılmakta herkes seçilecek kişilere ve seçimlere odaklanmış durumda. Oysaki kongreler ve kurultaylar partilerin kendilerini yenilediği, programlarını ve planlarını iyileştirdiği, daha fazla kitlelere hitap etmesini sağladığı yerlerdir. Örgütün içerisinden seçilen temsilcilerin bir araya geldiği ve partinin geleceğini belirlediği yerler olması gerekmektedir. Siyasi partiler kanunumuzun 12 Eylül gölgesinde yazılmış olması ve bu güne kadar değiştirme çabaları zayıf kalması; parti içi seçimlerin de çeşitli kurnazlıklar ve aldatmacalar ile yapılmasına yol açmıştır. Konu ülke menfaatleri ve halka hizmet amacından saparak çeşitli menfaat gruplarının iktidar savaşına dönüşmüştür. Mahallelerden başlayarak fikir ayrılıklarına bakılmaksızın dar grupçu yaklaşımlar ile dışında kalan üyelerin ötekileştirilmesi husumetler başlatmış giderek bir sonraki seçimlerde rövanş alma çabasına dönüşmüştür. Ön seçim ve delege seçimlerine katılım incelendiğinde yukarıda yazdığım acı gerçek açıkça görülmektedir. Üstelik tüm bu yaşananlar üye olmayan seçmenler hatta potansiyel seçmenler tarafından görülmekte ve partiye uzak durmalarına sebep olmaktadır.

Tüm bu sorunları düzeltmek ve farklı bir başlangıç yapabilmek mümkündür. 16-17 Ocak tarihlerinde yapılacak CHP Kurultayına CHP İstanbul İl delegelerinin oy birliği ile bir çözüm önerisi sunulmaktadır. Kurultay delegelerinin ellerindeki bu tarihi bir fırsatı umarım iyi değerlendirirler.

 YENİ BİR ÖRGÜTLENME ANLAYIŞI VE MODELİ 

07 Haziran seçimlerinden birkaç ay sonra CHP İstanbul İl Başkanı Sayın Murat Karayalçın’ın özel çağrısı ile yaklaşık 120 kişi bir araya gelerek “Yeni Bir Örgütlenme Anlayışı Ve Modeli” üzerine bir çalıştay başlattı. Katılımcılar üç gruba ayrılarak yaklaşık dört ay süresince haftada en az bir, çoğu zaman iki kez bir araya gelen gruplar, uzun saatlerce çalışarak tüm sorunları belirledi, öncelikleri tanımladı ve çözüm önerileri için her grup bir rapor yazdı. Bu arada Kadın Kolları da bu çalışmalara katılarak ayrı bir rapor ile destek verdiğini belirtmek gerekir. Daha sonra yapılan bir genel kurulla bu dört raporu tek rapora dönüştürmek ve il delegelerine sunmak üzere bir çalışma grubu oluşturuldu. Delegeler ile İstanbul’un üç bölgesinde ayrı ayrı toplanıldı, çalışma sunuldu ve görüşleri alınarak son haline getirilen ortak metin bir bildiri olarak kitapçık haline getirildi. 26-27 Aralık ta yapılan CHP İstanbul İl Kongresinde dağıtıldı ve okunarak Büyük Kurultaya sunulmasına oy birliği ile karar alındı.

İşte bu bildirideki öneriler çok önemli bir fırsat olup CHP’nin gelecek seçimlerdeki başarısının ana unsuru olacaktır. Bu öneri yukarıda yazdığım sorunların çözülmesi öncelikli olmak üzere herkesin partiye güvenle bakacağı, yaşanacak haksızlıkların önüne geçilebileceği, üyesi ve parçası olabilmek için seçmeni olmayanları bile harekete geçirebilecek önerileri içermektedir. Bu öneri ile emeğin ölçüldüğü, başarıların ödüllendirildiği, başarısızlıkların bazı mahrumiyetlere önlendiği, sistemli ve güvenilir bir yapı oluşturmak adına yılların birikimleri ile toparlanmış herkese hitap eden bir parti olma yolunda adımları hızlanacağı kesindir. En azından ne istemediğini bilen ama ne istediğini bilmeyen seçmen kitlesinin karar vermesinde çok etkili olacaktır.

Çalışma gruplarına 1980 öncesi katledilen ilçe başkanlarımızın adları verilmiştir. Böylece hem bir vefa örneği olmuş, hem de bir gelenek başlatılmıştır. Nihat Öztürk, Bülent Demir ve Ali İsmet Gencer’i bir kez de bu yazımda sevgiyle ve rahmetle anıyorum.

05 Ocak 2016

Gökhan Taneri VURAL

info@gokhanvural.com

www.gokhanvural.com