DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
ŞAHLANIŞ FİKRİYATI: SİYASETİN KİRLENEN ZEMİNİNDE DEĞER MERKEZLİ BİR DİRİLİŞ ARAYIŞI
Yazımın her bir satırlarının objektif bakışla okunması dilek ve arzumdur.
Mehmet Mahmut Yıldız
Şahlanış Partisi Kurucu Genel Başkanı
1. Giriş: Makam İçin Değil, Millet İçin Siyaset
Türkiye siyasetinde uzun yıllar görev alan her insanın çok iyi bildiği bir hakikat vardır: Bu yol, yalnızca makam hırsıyla, koltuk hesabıyla yahut kişisel ihtiraslarla yürünecek bir yol değildir. Siyaset; eğer hakkı verilirse, fedakârlığın, adanmışlığın ve millete duyulan sevginin en ağır bedelle sınandığı bir alan hâline gelir. Benim siyasete girişim de bu hakikatin içinden doğmuştur.
Kırk yılı aşkın bu yürüyüşte aldığım her kararın merkezinde milletimin iradesi, devletimin bekası ve insanımızın onuru yer aldı. Çünkü inandığım Şahlanış Fikriyatı, şahısların değil, milletin diriliş ülküsünün adıdır.
2. Şahlanış Hareketi ile İlk Buluşma: Değer Merkezli Bir Siyasi Arayış
1990’lı yılların çalkantılı ikliminde Sayın Murat Altun’un öncülüğünde şekillenen Şahlanış Hareketi ile yollarımız kesiştiğinde, Türkiye siyasetinin çok temel bir eksikliği bulunduğunu görmüştüm:
İnsan merkezli, dayanışmacı, toplumsal birliktelik üreten, köklerden beslenen ama geleceğe bakan bir siyasi model yoktu.
Sayın Altun’un davetiyle resmi çalışmalara dâhil oldum ve uzun yıllar teşkilat başkanlığı görevini yürüttüm. Ardından, Erdoğan’ın hem cumhurbaşkanlığı hem de parti genel başkanlığını aynı anda yürütmesine karşı duyulan rahatsızlık nedeniyle olağan genel kurulda aday gösterildim ve oybirliğiyle genel başkanlık görevini devraldım.
O günden sonra karış karış Anadolu’yu dolaştım. Gittiğim her şehirde, her toplantıda, her sohbette büyük bir kabul gördüm. İnsanlar, “Bu ülkenin unuttuğu değerleri yeniden hatırlatıyorsunuz” diyordu.
3. Dayanışmacı Toplumculuk: Türk Siyasetinin Kaybettiği Merkez
Şahlanış Fikriyatı’nın omurgasını oluşturan Dayanışmacı Toplumculuk, aslında Türk devlet geleneğinin 2200 yılı aşan derin hafızasının bugünkü yansımasıdır.
Bu fikir, yalnızca bir parti programı değildir;
Milletimizin ruhunu, kültürünü ve tarihten gelen devlet aklını taşıyan bir değerdir.
Bu anlayış üç temel ilke üzerine kuruludur:
3.1. Yerli ve Millî Tavizsiz Duruş
Dışarıdan dizayn edilen siyaset anlayışı değil, milletin içinden doğan siyaset.
3.2. Parçaya Değil Bütüne Talip Olmak
Türkiye’de siyaset dar çıkar gruplarının değil, milletin tamamının temsil alanıdır.
3.3. İnanç ve Değerlerin Siyasette Merkez Olması
İnançlarımıza saygı, toplumun mayasını oluşturan ahlâkî değerlerin korunması.
Bu ilkeler, Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu siyasi dağınıklığın panzehridir.
4. Siyasi İstişareler ve Öngörülen Bugün: Duyulmayan Uyarılar
2010–2018 yılları arasında, Murat Altun öncülüğünde oluşturulan heyetle birlikte TBMM’de bulunan ve bulunmayan tüm siyasi partilerin genel başkanlarıyla, akademik ve entelektüel çevrelerle kapsamlı görüşmeler yaptık.
O gün dile getirdiğimiz uyarılar bugün birer acı gerçek hâline gelmiştir:
Devlet yönetiminde tek merkezli güç yoğunlaşmasının doğuracağı riskler,
Toplumda derinleşen kutuplaşmanın yıkıcı sonuçları,
Ekonomik bağımlılığın milli iradeyi zayıflatacağı,
Siyasi partilerin güç birliği yerine güç rekabetine yönelmesinin Türkiye’yi zayıflatacağı…
Ne yazık ki o gün egolar ağır bastı. Siyaset, millet için değil, koltuk için yapılmaya mahkûm edildi.
5. Şahlanış Partisi’nin Kuruluşu: Bir Fedakârlık Hareketi
2022 yılında yol arkadaşlarımla birlikte Şahlanış Partisi’ni resmen kurduğumuzda toplumda büyük bir heyecan doğdu. Çünkü yıllardır özlenen model yeniden inşa ediliyordu:
Finansmanımızı dayanışmacı toplumsal katkı üzerine kurduk.
Hiçbir güç odağına yaslanmadık.
Milletin iradesini merkeze aldık.
Bize destek veren herkes bir söz tekrar ediyordu: “Tam da beklediğimiz bir parti.”
Ancak siyasetin görünmeyen yüzünde rant, çıkar ve hesaplar vardı. Teşkilatlanmada zorluklar yaşandı, direnişlerle karşılaşıldı. Buna rağmen fikriyata olan inancım bir gün dahi sarsılmadı.
6. Fedakârlığın Yeni Boyutu: Birleşme ve Siyasi Sadeleşme Arayışı
Şubat 2025’te 2. Olağan Genel Kurul’da, partimizin genel başkanlığına Sayın Halil İbrahim Artvinli seçildi. Bu değişim benim için makamdan feragat değil; Türkiye’de siyasi sadeleşmenin önünü açmak için bilinçli bir fedakârlıktı.
Çünkü Türkiye’de 185 siyasi parti bulunuyor.
Bu tablo bir siyasi zenginlik değil, tam tersine bir siyasi kirlilik hâlidir.
Benim amacım, Şahlanış’ın yapmış olduğu fedakârlığın diğer partiler için bir örnek oluşturmasıydı.
Fakat bugün gördüğüm manzara ne yazık ki üzücüdür:
Diğer siyasi yapılar hâlâ dar hesapların, koltuk rekabetinin ve parçalanmışlık siyasetinin içindedir.
7. Eğer Yolumuzdan Sapılırsa…
Benim için ölçü nettir:
Şahlanış Partisi’nin temel ilkelerinden taviz verilemez.
Dayanışmacı toplumculuk zedelenirse,
Yerli ve milli duruş gölgelenirse,
Siyasi birlik için yapılan fedakârlık suistimal edilirse,
Fikrî omurga dağıtılırsa…
Ben, Şahlanış Partisi Kurucu Genel Başkanı olarak kamuoyuna açık bir manifesto yayımlamaktan asla geri durmam.
Bu bir tehdit değil;
Fikriyata sadakatin doğal sonucudur.
8. Bugünün Siyasi Tablosu: Dağınık Siyaset, Yorgun Toplum
Türkiye’nin bugün geldiği noktada:
Halk siyasetten umudunu kaybetmiş durumda,
Partiler arası iletişim dibe vurmuş durumda,
Siyasi ayrışma toplumsal kırılmayı derinleştiriyor,
Devlet yönetiminde liyakat erozyonu yaşanıyor,
Gençler siyasete güvenmiyor.
Tam da bu nedenle Şahlanış Fikriyatı, bugün her zamankinden daha büyük bir ihtiyaçtır.
9. Şahlanış Fikriyatı: Türkiye’nin Gelecek Siyaset Modeli
Şahlanış; ne bir grubun, ne bir ailenin, ne bir zümrenin hareketidir.
Bu fikir; kökü maziden, gövdesi yılmaz bir mücadeleden, dalları ise Türkiye’nin geleceğine uzanan bir siyasi diriliş projesidir.
Bu model:
İnsan onurunu merkeze alır,
Toplumsal dayanışmayı güçlendirir,
Devlet aklını yeniden inşa eder,
Siyaseti kirlerden arındırır,
Ülkenin geleceğini günlük çıkarlara mahkûm etmez.
10. Sonuç: Bu Davanın Işığı Asla Sönmeyecek
Bugün siyasetin entrikaları hevesimi kırmış olabilir.
Ama Şahlanış Hareketi’nin değerlerine olan inancım asla sarsılmamıştır.
Çünkü bu dava, milletimizin geleceği için umut ışığıdır.
Bu ışığı söndürmek mümkün değildir.
Şahlanış, bir parti olmaktan önce bir diriliş fikridir.
Bu fikir, günübirlik hesaplarla asla gölgelenemez.
Ve bu mücadele, benim için makamla değil, milletle anlam bulur.
Mehmet Mahmut Yıldız
Şahlanış Partisi Kurucu Genel Başkanı
Yorumlar
Benzer Yazılar
-
BEYKOZ BELEDİYESİNDEN KADINLARA ÖZEL ÖZ SAVUNMA EĞİTİMİ
-
BEYKOZ ATLETİK SK GENÇ KIZLAR VOLEYBOL TAKIMI DİNAMO SK’YI 3-0 MAĞLUP ETTİ
-
BEYKOZ BELEDİYESİ HENTBOL TAKIMI ÇIKIŞINI SÜRDÜRMEK İSTİYOR
-
Beykoz Belediyesi Şok Hizmet Kapsamında Gümüşsuyu’nda
-
Beykoz’da Baltalı Şok: Dede ve Torunu İnternet Kablolarını Kesti
-
ŞAHLANIŞ FİKRİYATI: SİYASETİN KİRLENEN ZEMİNİNDE DEĞER MERKEZLİ BİR DİRİLİŞ ARAYIŞI
-
Drone Havalandı, Ceza Yağdı: Beykoz’da Hatalı Parka 53 Bin Lira Ceza
-
Gürzel’den Dernekler Birliği’ne İş Birliği Ziyareti
-
Paşabahçe U19, Gölcük Deplasmanından 3-0’lık Mağlubiyetle Döndü
-
Beykoz’da Bir Kafe Hakkında Şikâyet Üzerine İBB İşlem Başlattı
-
Beykoz Belediyesi Erişilebilir Yaşam Merkezi Öğrencileri: “Birlikte Aşalım Tüm Engelleri!”
-
Beykoz Belediyesi Şirketlerinde İmza Süreci Tamamlanamadı