DOLAR
Alış:
Satış:
EURO
Alış:
Satış:
GBP
Alış:
Satış:
MUHALEFET PARTİLERİ İÇ ÇEKİŞMELERİNİZİ EGOLARINIZI BİR TARAFA BIRAKIN SORULARA ÇÖZÜM ORTAYA KOYUN
Ülkemiz, sadece ekonomik değil, aynı zamanda ahlaki, kültürel ve çevresel bir çöküş sürecinden geçmektedir. Okuma oranları yerlerde sürünürken; bilim, sanat, düşünce ve üretim yerine gösteriş, lüks tüketim ve sosyal medya vitrinleriyle uyutulmuş bir toplum yaratıldı. Oysa kalkınma, sadece binalarla, köprülerle değil; önce insanın zihninde, kalbinde ve toprağında başlar.
Bugün topraklarımız kuruyor, çiftçimiz üretmekten vazgeçiriliyor, tarım politikası ise dışa bağımlılığı teşvik ediyor. Verimli ovalarımızda artık buğday değil beton bitiyor. Bir zamanlar dünyanın en verimli topraklarında bugün ithal buğday, ithal saman konuşuluyor.
Yer altı kaynaklarımız, madenlerimiz ve doğal zenginliklerimiz, “kâr maksimizasyonu” adına yabancı şirketlere adeta peşkeş çekiliyor. Kaz Dağları’ndan Munzur’a, Artvin’den Fatsa’ya kadar doğamız delik deşik edildi. Üstelik bu tahribat, yalnızca çevreyi değil, gelecek nesillerin hakkını da gasp etmektir.
Toplum, bir “sen ben” ayrılığına itilmiş durumda. Yandaş olan her yanlışıyla korunurken, eleştirenler düşman ilan ediliyor. Bu anlayışla bir millet yükselemez, sadece bölünür, zayıflar ve zamanla esir olur.
Peki çözüm nedir?
1. Liyakat, Adalet ve Katılımcı Demokrasi:
Devlet yönetiminde sadakat değil, liyakat esastır. Her kademe, ehil insanlarla dolmalı. Yargı, medya, üniversiteler özgürleşmeli. Halk yönetime sadece sandıkta değil; yerel, bölgesel, ulusal düzeyde sürekli katılabilmeli.
2. Tarıma Dayalı Ekonomik Kalkınma:
Topraklarımızı yeniden işler hâle getirmeliyiz. Gençlerimizi köylerine, üretime teşvik etmeliyiz. Kooperatifler desteklenmeli, ithalat yerine kendi çiftçimiz sübvanse edilmelidir. “Toprak Dönüş Projesi” başlatılmalı.
3. Doğal Kaynakların Millileştirilmesi:
Madenler ve enerji kaynakları, halkın çıkarı doğrultusunda kullanılmalı. Yerli üretim ve yerli teknoloji, dışa bağımlılığı bitirmenin tek yoludur. Stratejik kaynaklar asla özelleştirilmemeli.
4. Kültürel ve Ahlaki Uyanış:
Televizyon ve sosyal medya kuşatmasına karşı kitap, sanat ve düşünce yaygınlaştırılmalı. Gençlik, köksüzleştirilmeye değil, yeniden medeniyetimizin mayasıyla buluşturulmaya muhtaçtır. “Düşünen insan” olmadan ne özgürlük ne refah gelir.
5. Üreten Toplum, Bölüşen Devlet:
Sosyal adalet olmadan kalkınma bir hayaldir. İhtiyaç duyanın yanında olan, hakkı gözeten bir devlet anlayışı hâkim olmalı. Rant değil emek, torpil değil ter ödüllendirilmeli
Bugün geldiğimiz noktada bir yol ayrımındayız. Ya lüksü, gösterişi, kibri putlaştıranlara boyun eğeceğiz; ya da el birliğiyle ayağa kalkacak, ülkemizi ilimle, üretimle, ahlakla, adaletle yeniden inşa edeceğiz.
Biz Şahlanış Partisi olarak; kalkınmanın yolunun liyakattan, üretimden, ahlaktan ve adaletten geçtiğine inanıyoruz. Ve bu yolda kararlılıkla yürüyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki:
Toprak uyursa millet uyanamaz, insan susarsa zalim çoğalır.
Mehmet Mahmut Yıldız
Şahlanış Partisi Kurucu Genel Başkanı
Yorumlar
Benzer Yazılar
-
BEYKOZ BELEDİYESİNDEN KADINLARA ÖZEL ÖZ SAVUNMA EĞİTİMİ
-
BEYKOZ ATLETİK SK GENÇ KIZLAR VOLEYBOL TAKIMI DİNAMO SK’YI 3-0 MAĞLUP ETTİ
-
BEYKOZ BELEDİYESİ HENTBOL TAKIMI ÇIKIŞINI SÜRDÜRMEK İSTİYOR
-
Beykoz Belediyesi Şok Hizmet Kapsamında Gümüşsuyu’nda
-
Beykoz’da Baltalı Şok: Dede ve Torunu İnternet Kablolarını Kesti
-
ŞAHLANIŞ FİKRİYATI: SİYASETİN KİRLENEN ZEMİNİNDE DEĞER MERKEZLİ BİR DİRİLİŞ ARAYIŞI
-
Drone Havalandı, Ceza Yağdı: Beykoz’da Hatalı Parka 53 Bin Lira Ceza
-
Gürzel’den Dernekler Birliği’ne İş Birliği Ziyareti
-
Paşabahçe U19, Gölcük Deplasmanından 3-0’lık Mağlubiyetle Döndü
-
Beykoz’da Bir Kafe Hakkında Şikâyet Üzerine İBB İşlem Başlattı
-
Beykoz Belediyesi Erişilebilir Yaşam Merkezi Öğrencileri: “Birlikte Aşalım Tüm Engelleri!”
-
Beykoz Belediyesi Şirketlerinde İmza Süreci Tamamlanamadı