Hangi cenahta yer alırsa alsınlar yurdumuzda pek çok kişiye bulaşmış bir virüs var. COVİD-19 gibi değil bu virüs. Ancak bireyi değil de toplumun ruhunu öldürdüğü için daha da tehlikeli.

Bu virüsün en belirgin özelliği bulaştığı insanların yakını görememeleri.

Bu virüse maruz kalan insanlar, içinde yaşadıkları kabilenin kusurlarını göremezler. Kabile içinden olup gerçekleri gösterenleri tekme tokat kovar, binbir etiketle damgalar ve öldüresiye saldırırlar.

*

Bu virüse maruz kalanlar; hep kirli, kokuşmuş bir ortamda yaşadıkları, o ortama alıştıkları, o kirlilikten beslendikleri için o yoğun kirliliğin farkında olmazlar!

*

Bunlar, her eleştiriyi, sonuna dek haklı bile olsa, kabilesine ve kabile şefine yapılmış bir saldırı olarak görüp inadına savunmaya geçerler!

*

Bunlar için düşünmek bir yüktür. Yüzlerine tutulan ve gerçeklerini apaçık gösteren aynalara bakmazlar. Onu kırmakla gerçeği yok edeceklerini sanırlar.

*

Bunlar kendilerine; “Biz nasıl insanlarız? Bu hale nasıl geldik, kim tarafından, ne zaman ve nasıl getirildik?” diye sormazlar.

*

Bu virüsle malul bazıları vardır ki artık talih kuşu mu dersiniz, kaderin cilvesi mi kendi mahallelerinin dışında bir makamda yer bulurlar. Bunun için özel bir çaba harcamamışlardır. Bu yüzden oturdukları koltuğu hakkıyla doldurup doldurmadıklarını düşünmeden işgal ederler.

Asıl mahallelerinde yarınlar için bir umutla bir şeyler yapmasını, sorumluluk almasını bekleyen dostlarının varlığı da umurlarında olmaz genelde. Yine de belki armut pişer de ağzıma düşer diye ağızları açık, gökyüzünü gözlerler.

*

Toplumumuz değişmedikçe, sorumluluk alması gerekenler ellerini taşın altına sokacak kadar cesur olmadıkça vatandaşımız öldürmeyip süründüren bu virüsten kurtulmadıkça bu ülke düze çıkmayacaktır.

*

İktidar vatandaşın tepesinde boza pişirmeye, muhalefetse kendi bozasından söz etmek yerine iktidarın pişirdiği bozaya kusur bulmaya devam edeceklerdir.

MEHMET MAHMUT YILDIZ-ŞAHLANIŞ HAREKETİ GENEL BAŞKANI