Daha önceki yazılarımızda defalarca belirttiğimiz gibi; Türk futbolunu yönetenlerin ve bilhassa kulüp yöneticilerinin başarıyı kendilerine mal edip başarısızlığı her fırsatta hakemlik müessesesine ve hakemlere bağlamaları ve hiç aynaya bakmaksızın çöküş içinde bulunan Türk futbolundaki en önemli sorun olarak göstermeleri veya o algıyı yaratmaları çok büyük aymazlıktır.

Türk futbolunun asırlık çınarları olan kulüplerimizi içinden çıkılamayacak borç yükünün altına sokan ve bu soruna çare aramak yerine yazılı basın ve görsel medyada her türlü kabadayıca ve tehditkâr açıklamalarda bulunan gerek yöneticiler ve gerekse teknik adamlar aslında şunu söylüyorlar.” Başarısızlığın sebebi ben değilim, beni bu yükten kurtarın, bütün suç bizim dışımızdaki unsurlarda ama siz bizi desteklemeye devam edin”

Diğer taraftan ülkemizde 2018-2019 sezonunda kullanılmaya başlayan VAR sistemini bugüne kadar uygulamaya başlandığından bu yana 4 kere Merkez Hakem Komitesi değişmesine rağmen verimli ve doğru kullanamadılar. Kullanış amacı; Maçı yönetmek değil bariz hataları önlemek olan VAR’ın sahadaki hakemi yok sayıp maçı yönetilmesini istiyoruz. Belki de VAR’dan önce eski uygulama olan Piero’cular böyle olmasını istiyorlar çünkü şimdi VAR kararlarını en çok eleştiren yöneticilerden sonra onlar.

Galatasaray yönetimi, Türk Telekom Stadı’nın zemini konusunda kendilerini eleştiren sözleri nedeniyle futbolcu Younes Belhanda ile yollarını ayırdı. Yönetim Kurulu’nun hocanın fikri alınmadan böyle bir karar aldığını söylemeye kargalar bile güler ama hocadan bu konuyla ilgili hiç tık yok. Başkan Ünal Aysal zamanında kendisinin görevden alınmasına çok benzediğini söylemeden geçmemek lazım ancak o zaman hoca yönetim kuruluna çağrılmış ve davete icabet etmemişti.

Fenerbahçe’de yeni Yönetim Kuruluyla ilk 2 yıl gerçekten hayal kırıklığı yaratan sonuçlar aldı. Bunda yöneticilerin sportif başarıdan ziyade “var olabilme savaşı” vermeleri sebebiyle olduğunu kabul edebiliriz. Bu sezonda ise toparlanmanın akabinde yükselişe geçen beklentiler Beşiktaş maçını kaybederse aynı hayal kırıklığı yaratacak. Sportif Direktörlüğe getirilen Emre Belezoğlu ki hakkını vermeden geçmeyelim, tüm acemiliğine rağmen çok iyi bir transfer dönemi geçirdi ancak Teknik Direktör ve yardımcı antrenörler için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Umarım sezon sonu tüm Fenerbahçelilerin beklediği ve özlediği sonuç olur, aksi takdirde bu takıma gerçekten inanılmaz ve benzeri olmayan desteği veren taraftar için umutların iyice yok olduğu bir yıl olur.

Sağlıcakla ve esen kalın

Hüseyin Demirel