Şahlanış Hareketi’nin 30 yıla varan siyasi ve fikri geçmişini ne kadar tutarlı ve sağlam temellere oturtmuş olduğunu gün geçtikçe daha iyi anlıyorum. Ve elbette ki böyle bir hareketin mensubu, hele de bu kutlu emanetin genel başkanı olmaktan büyük bir gurur duyuyorum.

Şahlanış hareketinin siyaset sözlüğüne kazandırdığı nice kavram ve slogan var ki zaman içinde pek çok siyasi lider ve parti tarafından sahiplenildi. Sanki kendi düsturları, buluşlarıymış gibi siyaset sahnesine sürüldü.

Önce “2200 yıllık kadim devlet.” Söylemimizi çaldılar siyasetçiler. Sonra bizim özellikle değer verdiğimiz Selçukluları keşfettiler. Özellikle devletimizin mazisini 600 yılla sınırlayan Osmanlı’dan, devlet adamlarımızı ise Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman ve bir ölçüde de Sultan Abdülhamit Han’dan ibaret sanan iktidar partisi lideri ve sözcüleri; ansızın Oğuzları, Mete Han’ı ve Alparslan’ı hatırlayıverdiler.

Türk boylarının ortak ve sembolik rengi olan ve adını Türk kelimesinden alan TURKUAZ rengini simge olarak seçtiğimizde pek çok kişi, soğuk bir renk olduğu iddiasıyla bu rengin uygun olmayacağını söylemişti bize.

Oysa zaman bizi haklı çıkardı. Bizden çok sonraları büyük bir sermaye ve iddia ile ortaya çıkan Ali Müfit Gürtuna beyin Turkuaz hareketi adını bu renkten almakla kalmadı, simge  rengini de turkuaz yaparak bizden kopya çekti.

Bilahare cumhurbaşkanlığı makamı, hem cumhurbaşkanlığı forsunda hem  muhafız alayında bizim renklerimizi kullanarak aslında bizi onurlandırdı.

Ya hareketimizin adı ve “ŞAHLANIŞ” kavramı. Son birkaç yıldır sayın cumhurbaşkanının ağzından “şahlanış dönemi, memleketimizin ve devletimizin şahlanma vaadi” eksik olmuyor.

Birileri sayıları çok fazla önemsese de bir siyasi hareketin gerçek gücü fikirleridir, programıdır. Geçmişte % 60’lara varan oy oranlarıyla iktidara gelmiş nice parti vardı ki siyaset mezarlığına gömülmekten kurtulamadılar. Bu yarın da böyle olacak.

Şahlanış Hareketi ve onun fikriyatı, Türk siyasetine yön vermeye, örnek olmaya, taklit edilmeye devam edecek ve çağlar boyunca yaşayacaktır.

Bu hareket, belki çimlenmesi gecikmiş bir tohum gibi görülebilir. Ama fikirleri başka partiler bünyesinde, başka mecralarda da olsa koca bir çınar gibi boy vermiştir ve vermeye devam edecektir.

Fikirlerimizi, ilkelerimizi, sloganlarımızı kaynak göstermeksizin kullananlar bizi elbette üzmektedirler; ancak bu aynı zamanda bizim büyüklüğümüzün nişanesi ve gurur kaynağımızdır.

Biz kıskanmayı bilmeyiz. Ama bizi kimlerin, ne kadar kıskandığını iyi biliriz. Bizi taklit ederek büyüyenler bilmelidirler ki her taklit aslına övgüdür ve aslını yüceltir.

Biz tercihlerimizle, simgelerimizle, fikirlerimizle, sloganlarımızla övünürüz elbet. Ancak asla şeytan illeti, kibirle malul olmayız. Tevazu, bize en yakışan giysidir.

MEHMET MAHMUT YILDIZ-ŞAHLANIŞ HAREKETİ GENEL BAŞKANI