reklam
Ana Sayfa Yazarlar 13.12.2019 1868 Görüntüleme
Muharrem Kaynak

Muharrem Kaynak

HER KUŞUN ETİ YENMEZ

Her kuşun eti yenmez , midemize dokunur , bizim sağlığımızı bozarak hasta edenlerde olur . Bunun gibi zararlı kitaplarda vardır. Gençlerimizi zehirleyerek , geleceğimizi karartacak ve bizleri aklın öngördüğü ilimin ve bilimin aydınlık yolundan döndürmek isteyenlerde olacaktır. Çok dikkatli olmalıyız , daima ileriyi gören ve gösteren kişileri örnek almalıyız.

Konu ile ilgi olarak  , ben öyle kolay lokma değilim gibi bir söz daha vardır. Yani beni ikna etmek ve beni kandırmak öyle kolay değildir , ben başkalarına hiç  benzemem , ayağını denk al , sen beni kandıramazsın , beni aptal ve enayi mi zannettin , beni kandıracağınımı sandın ,  ” her kuşun eti yenmez ” derler. Günlük hayatta bu sözleri çok çok duyarız . Gerçekten bizde toplum olarak (hepimiz) çok uyanık olmalıyız , herkesin sözüne kanmamalıyız , daima ileriyi gören ve gösteren , sözüne güvenilir kişileri örnek almalıyız. Kolayca sürüye katılan  bir koyun olmayalım veya bizi kimse öyle görüp değerlendirmesin .

Amma ; kimden akıl ve fikir alırsak alalım , kendi akıl ve fikir süzgecimizden geçirmeden ,  düşünmeden , körü kürüne inanmayalım. Bu konuda , modern çağın ve günümüz uygarlığının nimetlerinden azami şekilde de  faydalanalım. Araştıran ve sorgulayan bireyler olalım .

Atatürk ilke ve inkilaplarını benimsemiş ve bunları kendisine hedef seçmiş olan kişikişilerin aklına uyalım ve onların peşinden gidelim.

Evet geçmişimizden ders alalım , size ders almayalım demiyorum ama , yemek masa ve sandalyelerini atalım , bağdaş kurup yere oturalım , çatalı-kaşığı bırakıp yağlı pilavı elle yiyelim , ellerimizi koltuk altına silelim demiyorum. Çağdaş ve modern yaşam kurallarına uyalım ve gelişmişliğin kurallarını uygulayalım.

Okullarımızdan masa , sıra ve sandalyeleri kaldıralım , diz çöküp , bağdaş kurup oturalım ve bir rahle üzerine eğilerek anlamadan sadece okuyalım , yazıp anlamasak da olur demiyorum.

İstiklal marşımız çalınıp söylenirken , duyduğu halde , saygı duruşuna geçmediği gibi kendi yoluna devam eden ve yürüyen ,  işini gücünü bırakmayan bir nesil türüyor , onları uyaralım , ama  asla onlardan birisi olmayalım . Milli ruh ve şuurumuzu kaybetmeyelim , başımızı kuma gömmeyelim . Dayı , kabadayı , külhanbeyi ve mahalle kabadayıları gibi konuşan , edep ve terbiyeden uzak , kaba konuşanları kınayalım . Onlardan uzak duralım ve onların ekmeğine yağ sürmeyelim .

Toplu taşıma araçlarında yaşlılara , çocuklu bayanlara ve yaşlılara yer vermeyen garip bir gençlik yetişiyor . Sözde çok yorgun ve uykusuzmuş gibi gözlerini kapatıyorlar  görmedimki , görsem yer verirdim numarası yapıyorlar . Acaba bunların anne -babaları veya öğretmenleri böyle yapın mı diyor ? Veya kim olursa olsun sakın ha kimseye yerinizi vermeyin mi diyor ?

*Hepimizin anne -baba ve öğretmenlerimize ders konusu olsun veya olmasın bu saygılı ve doğru davranışı öğretmenin bir görev olduğunu bir kere daha hatırlatması gerekiyor.

Çağımızın ve uygarlığın nimetlerinden , ilim , bilim ve teknolojik gelişmelerden azami şekilde istifade edelim ve bu gelişmelerden asla geri kalmayalım . Aklı , ilim , bilim ve teknik gelişmeleri , çağdaş  ve modern yaşamı  inkar eden kişi , kurum ve cemiyetlerin kul ve kölesi olmayalım . Hür ve eşit bireyler olduğumuzu haykıralım , özgürlüğümüzü kimsenin ipotek altına almasına asla müsade etmeyelim.

 

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb