reklam reklam reklam
Ana Sayfa Yazarlar 22.11.2018 1797 Görüntüleme
Op. Dr. Mustafa TEKKEŞİN

Yrd. Doç. Dr. Mustafa TEKKEŞİN - Medistate Kavacık Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı - Beykoz Üniversitesi Öğretim Görevlisi

Vücutta kireçlenme hastalığı ne zaman merhaba der?

Genetik bir hastalık olan Osteoartrit, yani halk arasında kireçlenme hastalığı, anne ve babamızdan aldığımız genetik şifrelerin vücutta bulduğu karşılıktır.  Hastalarımız bize ekleminin suyu bitmiş” ifadesi ile gelmesi aslında bu hastalıkta eklemden gelen kaba sesler ile ilişkilidir. Oysa eklemlerimizde hiçbir zaman su bitmez. Eklem sıvısı ömür boyu salınmaya devam eder. Esas biten ya da bozulan eklem kıkırdağı, yani kemiğin üzerindeki lastiktir. Aynı arabanın lastiği bittiğinde parçalanır ve jantta giden arabadan nasıl gürültü ve alev gelirse kıkırdak yapısı bozulduğunda da eklemlerimizden ağrı ile birlikte ses gelir.

Peki, biz bu duruma gelmeden önce ne yapacağız? Bu hastalığın merhabası nedir?

Kasları kuvvetli, refleksleri iyi, hareketli ve dengesi iyi bir eklem yanlış yükler altında zorlanmıyorsa 25-30 yaşlarına kadar kolay kolay ses vermez. Bu yaşlardan sonra daha kilolu, daha az hareket eden ve daha kendine dikkat etmeyen bir vücut zorlanmalarda eklem ağrıları ile kendini hissettirmeye başlar. Bu dönemde gerekli tedbirleri alırsak belirtiler azalır, biz de rahat edebiliriz. Ama 40’lı yaşlara geldiğimizde ağrılar artmış, topuk dikeni, tenisçi hastalığı, golfçu hastalığı, temizlikçi hastalığı, omuzda bursit, tendinit, sinovit, bursit gibi çokça duyacağımız hastalıklarla olay farklılaşır. İşte bu kireçlenmenin merhabasıdır, geliyor mudur, geldi midir? Ve artık beraberizdir.

Demek ki, biz kireçlenme hastalığı ile yüzleşmeden tedbirlerimizi alırsak vücudumuzda meydana gelecek değişiklikleri azaltabiliriz. Bunun için yapacaklarımız;

  • Eklem kıkırdağını besleyen sıvı, hareketle arttığına göre vücudumuzu hareketsiz bırakmayacağız.
  • Günlük kültür-fizik hareketlerimizi düzenli yapacağız.
  • Kilomuza dikkat edeceğiz. Sırtımızda çuval ile dolaşmayacağız.
  • Üşütmeyeceğiz, vücudumuzda hızlı ısı değişimlerine izin vermeyeceğiz. Kılık kıyafet seçimlerinde dikkatli olacağız.
  • Beslenmemize dikkat edeceğiz. Kemiğimizin, kıkırdağımızın, kaslarımızın, sinirlerimizin, damarlarımızın ihtiyacı olan gıdaları aldığımızdan emin olacağız.
  • Güneşlenmeyi unutmayacağız. Güneşin faydalarını öğrenip ona göre tedbirlerimizi alacağız.
  • Kaplıcanın kireçlenme hastalığındaki faydalarını öğreneceğiz ve yılda en az bir sefer rehabilitasyon programımıza koyacağız.

Vücudumuzu ne kadar erken keşfeder, onun gönderdiği uyarıları ne kadar erken fark eder ve tedbirlerimizi alırsak o kadar kaliteli yaşarız.

 

Yorumlar

İlginizi çekebilir

Asıl Sorun

Asıl Sorun

Tema Tasarım | AnatoliaWeb