reklam reklam reklam
Ana Sayfa Yazarlar 26.09.2018 1634 Görüntüleme
Op. Dr. Mustafa TEKKEŞİN

Yrd. Doç. Dr. Mustafa TEKKEŞİN - Medistate Kavacık Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı - Beykoz Üniversitesi Öğretim Görevlisi

BEL AĞRISINDA DURUŞ BOZUKLUĞUNUN ÖNEMİ

Vücudumuz muhteşem bir sistemle donatılmış ve her türlü sıkıntılara karşı koyabilecek güce sahiptir. Fakat biz bunu bilmediğimizde ya da öğrenmediğimizde yaşam kalitemizi bozacak uyarılarla karşılaşırız. Bu uyarıların en önemlisi ve bizi en çok rahatsız edeni ağrıdır. Oysa ağrı bizim için mutluluk ifadesi de olabilir. Çünkü yaşayan canlı bir yapı ağrı oluşturur ve bu algılanıp tedbir alınması sağlanır. Cansız bir vücut ağrı hissedemez.

İskelet sistemi vücudun mekanik sistemini oluşturur ve 2 saat boyunca vücudu stabil halde tutar birçok fonksiyonu vardır. Bizim için koruyucu özelliği ön plandadır.

Hareketli olduğumuz zaman dengemizin olması bizi travmalardan uzak tutacaktır.24 saatimizi geçirirken yatar, oturur, ayakta ve birçok pozisyonda vücudumuzu kullanırız. Vücudumuz bu pozisyonlarda iken  bir problem yaşamayız ama bazı hallerde sıkıntılar baş gösterir ve ağrıyla bize uyarı gönderir. Önemli olan bu ağrıyı iş işten geçmeden anlamak, üzerine gitmek ve tedbir almaktır.

Esnek,  sportif bir vücut için duruş bozukluğu problem yaşatmazken,  zamanla kasları sertleşen bir vücutta, vücudun dengesinin bozulmuş olması ciddi problemler oluşturur. Göğüs kafesi – başı ve leğen kemiği – bacakları 2 bölüm olarak düşünürsek vücudumuzun bu 2 bölümünü dengeli bir şekilde bir arada tutmak için belimiz önemli mücadele verilir.

Yatarken aldığımız pozisyon dahil olmak üzere, gün içerisinde omurganın tüm pozisyonlarında bele çok iş düşer.

Eğer kaslarımız güçlü değil ise bu yükten ve zorlamalardan dolayı bel bölgesi yıpranmaya başlar. Kas yaralanmaları,  bel fıtığına yol açan dejenerasyona bağlı kireçlenmeler, kanal darlıkları belde ciddi ağrılarla yaşam kalitesini alt üst eder.  Göğüs kafesinin öne doğru devrilmesi halk arasında kamburluk olarak ifade edilir. Vücut bunu tolere etmek ve beline aşırı derece yüklenmeyi önlemek için denge sağlamaya çalışır, kaslar kısalır ve omurganın arka bölümüne aşırı yük biner.

Veya kalçasında yada dizinde problem olan insan bu eklemlerini kullanamadığı için bel bölgesine aşırı yük bindirip tüm işi beliyle yapmaya çalışır ve böylece belde ciddi sıkıntılar oluşur.

Bu ciddi sıkıntılar neticesinde,  basit ya da kompleks bir fıtık, kas yırtılmasının fazla olması, kanal darlığı, omurgada  ağrı ve kireçlenme oluşması meydana gelebilir.

Hangi yaşta olursak olalım,  bunu çok ciddi şekilde değerlendirmeli ve tedbirlerimizi almalıyız.

Öğrencilerin taşıdığı sırt çantaları, dengeli bir şekilde vücuda yüklenmeli ama önce gençlerin spor yaparak kaslarının güçlü olmasını sağlamalıyız.

İş hayatına başlamış gençlerin yeni mesleklerindeki yeni kariyerlerinde başarı sağlamaları için daha fazla masa başında kalmaları ve daha az hareket etmeye başlamaları, çalıştıkları ortamlarda dengesiz pozisyonlarda oturmaları ve çalışmaları onlarda ileriye dönük ciddi problemlerin oluşmasına yol açar.

Bu gençler geçmişte alışkanlık haline getirmediyse de,  günlük – haftalık sportif aktiviteleri öğrenmesi gerekir.

Bize en çok başvuru 30’ lu yaşlardan sonra olmakta. Çünkü gençlik döneminin geçmesi ile oluşan kas zayıflıkları, sertlikler ve bu yaşlara kadarki dengesiz vücut artık basit ağrı ile değil; komplike ağrılarla kendisini gösterir.

Boyun, sırt, kalça ve diz ağrısı ile başvuran hastaları incelediğimizde dengesiz bir omurga kullanımı hemen dikkati çekmektedir.

Vücudun aktif kullanılmaması olabilecek bir yanlış kullanımda ciddi bulgular doğurur.

Hastayı dinlediğimizde ameliyat gerektirecek bir bel fıtığı hikayesini alırken, muayenede veya yapılan tetkiklerde böyle olmadığını görürüz.

Çünkü bunlar bir anda oluşan sıkıntılar değildir.

Peki, bunlar olmadan önce yapmamız gerekenler nelerdir?

  • Çocuklarımıza erken yaşta spor ve egzersiz yapmayı teşvik etmek ve öğretmek. BUNSUZ BİR YAŞAM OLMADIĞINI BEYİNLERİNE YERLEŞTİRMEMİZ GEREKİR.
  • Üniversite çağında ve mesleğimize başladığımız yılarda yoğun çalışma temposundan fırsat bulup muhakkak DÜZENLİ SPORUMUZU yapmalıyız.
  • Bunları bir prensip haline getirdiğimizde hangi yaşta olursak olalım, vücudumuzun duruşunun düzgün olmasını, kasların her türlü travmaya hazır olmasını, 24 saat boyunca vücudumuzu yanlış hareketlerden korumayı BİLMELİYİZ ve ÇEVREMİZE ÖĞRETMEK zorundayız.
  • Problem olmadan problemi çözmek, her zaman en doğru ve en kolay yöntemdir.

 

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb