reklam reklam reklam
Ana Sayfa Yazarlar 31.08.2017 1352 Görüntüleme

Büyük Zafer 30 Ağustos

Tuna Nehri’nin kıyılarında suladığı atlarını Ortadoğu ve Afrika’nın kızgın çöllerinde koşturan Türk Milletinin evlatları bugün bayramları tatil fırsatı görürken, Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşları 95 yıl önce vatanı kurtarmak uğruna 30 Ağustosu zaferle taçlandırmayı düşünüyor, sahil kentlerimizde denize girmeyi değil, işgal askerlerini denize dökmeyi planlıyorlardı…

30 Ağustos, “emperyalizme ve kapitalizme karşı” Türk halkının ordusu eliyle kazandığı büyük utkudur. Kurtuluş Savaşı, bir soylu ayaklanma, Kuva-yı Milliye köklü bir sivil direniş ve 30 Ağustos ta görkemli bir askeri utkudur. Türkiye Cumhuriyeti, ne holding yazıhanelerinde kurulmuştur, ne lüks otel lobilerinde, ne de CIA ve Dünya Bankası koridorlarında…(1)

Mondros Mütarekesi’yle başlatılan ve Sevr Antlaşması’yla gerçekleştirildiği zannedilen Türk milletini Anadolu topraklarından çıkarmak ve tarihten silmek isteyen korkunç ve hain zihniyete karşı, milletimizin maddi ve manevi bütün güç kaynaklarını seferber ederek kazandığı bu büyük zaferler Atatürk’ün ifadesi ile tek bir amaca yönelikti: “Kayıtsız şartsız bağımsız yeni bir Türk devleti kurmak!”(2)

19 Mayıs 1919`da Atatürk’ün Samsun’a çıkmasıyla, lideriyle kucaklaşan Anadolu, Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı’nı başlatmış, Amasya Genelgesi’nin yayınlanmasının ardından Erzurum ve Sivas Kongreleri ile milli birlik ve beraberlik sağlanarak tek bir vücut haline gelinmiştir.(3)

Zafer Bayramı, 1922 yılında 26 Ağustos’ta başlayıp, 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da Mustafa Kemal’in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ni (Büyük Taarruz) anmak için kutlanan bayramdır. İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terk etmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder.

Zafer Bayramı, ilk defa 30 Ağustos 1923 günü Afyonkarahisar, Denizli, Kahramanmaraş, Ankara ve İzmir’de kutlanmıştır. 1924’te Dumlupınar’da Çal Köyü yakınlarında Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in katıldığı bir törenle Başkumandan Zaferi adıyla kutlanmıştır. Zaferi kutlamak için iki yıl beklemenin en önemli nedeni 1923 yılının yeni Türkiye açısından hem ulusal hem de uluslararası alanda yoğunluğun had safhada olmasıydı. Resmî olarak Zafer Bayramı ilân edilmesi 1935 yılının Mayıs ayında olmuştur.

Büyük Taarruz, Kurtuluş Savaşı sırasında Türk ordusunun işgalci güçlere son ve kesin darbeyi vurmasını sağlamak ve Anadolu’dan atmak için düşünülüp planlanan gizli bir harekât idi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 20 Temmuz 1922’deki oturumunda kendisine dördüncü kez olmak üzere Başkomutanlık yetkisi verilen Mustafa Kemal Paşa taarruz kararını haziran ayında almış ve hazırlıkları gizli olarak yürütmüştü. Büyük Taarruz Ağustos’un 26’sını 27’sine bağlayan gece Afyon’da başlamış, Aslıhan civarında kuşatılan düşman birliklerinin Mustafa Kemal Paşa’nın bizzat idare ettiği Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde imha edilmesi ile Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanmıştı.

30 Ağustos Zaferinin önemi kazanılmış olmasındadır. Kaybedilseydi başımıza gelecek olan, bugün Suriye’de yaşananlardan farksız olacaktı. Yabancıların boyunduruğu altında esir yaşamak zilletine katlanacaktık. Topraklarımız elimizden alınmış olacak, iç Anadolu’da küçük bir bölgeye hapsedilmiş olacaktık.

Zaferle Türk Milletinin bağımsızlığı, namus, şeref ve haysiyeti kurtarılmıştır. İşgalci Yunan askerleri 9 Eylül’de İzmir’de Denize dökülmüş ve Osmanlı’nın imzaladığı “SEVR ANLAŞMASI” yırtılıp atılarak, Lozan anlaşmasıyla yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Dünya’ya tescil ettirilmiştir.

İngiliz Başbakanlarından Winston Churchill, “savaşı kazanmak için askeri, parayı, cephaneyi, her şeyi hesaplamıştım. Hepsinde çok üstündük. Mutlaka yenecektik. Yalnız bir şeyi hesaba katmamışız… Mustafa KEMAL’i…” diyordu…

Vatan, özgürlük ve Bağımsızlık için, Yüce Türk Milletinin inanç, azim ve iradesiyle 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlandırdığı İstiklal Harbi’nin eşsiz Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRKÜ ve kahraman askerlerini saygıyla selamlıyor, Allah’tan rahmet diliyorum.

Süheyl ÇOBANOĞLU

RUBASAM Bşk.V.

K A Y N A K……………………..:

(1) Uğur Mumcu, Cumhuriyet Gazetesi, 30 Ağustos 1992

(2) http://www.ataturkdevrimleri.com

(3) http://www.ataturkdevrimleri.com

Yorumlar

İlginizi çekebilir

ERZURUM’DAN BAĞDAT’A KADAR

ERZURUM’DAN BAĞDAT’A KADAR

Tema Tasarım | AnatoliaWeb