reklam reklam reklam
Ana Sayfa Yazarlar 1.11.2017 4768 Görüntüleme

TURİZMCİNİN ÇİLESİ

Hayaller ve Gerçekler

Bizler her ne kadar uzaktan bakıldığında sabahları denize sıfır masalarda kahvaltı, öğlenleri deniz, kum, güneş, akşamları da eller havaya şeklinde barlarda gibi görünsek de…

İşin aslı öyle değil!

Hani derler ya “Adı çıkmış dokuza, inmez sekize” diye, işte biz turizmciler aynen bu durumdayız. Her seferinde karşı tarafa “ya arkadaş, biz 7/24 çalışıyoruz. Telefonlarımız hiç susmaz, çalan teli açmama gibi bir lüksümüz de yok” desek de kimse inanmaz!

Neden? Çünkü Facebook’ta resimleri görüyor!..

Benim senin 10 dakikalık öğle yemeği arasında, yemek yerken çekmiş olduğumuz havuzun resmi var. Akşam iş çıkışı çıkış kapısı güzergahında Türk gecesi aktiviteleri önünden geçerken “Türk Gecesi Vakti” diye çekmiş olduğumuz resmi görüyor!..

Sabah otele giriş yaparken X Otel’de diye otele ait koymuş olduğumuz bir görseli görüyor!.. Oysa bilmiyor ki bizler o resimden sonra direkt ofise, 4 duvar arasındaki masa başı işimize gidiyoruz.

Sen işten çıktıktan sonra arabada müzik dinleyerek eve gidip, duşunu alır, tv açarsın. Bizler eve giderken kulağımızda kulaklık “O tarihe satma, odam kalmadı!.. Abi o fiyata da satılmaz, zaten biliyorsun fiyatlar da ortada…” yok efendim işte “yavrum 4+1 standart odaya nasıl sokayım” diyerek eve gider, duş alır, tv açarız (?).

Sonra hoop, bir telefon!

Oda patladı, x acenteden misafir geldi ama sistemde görünmüyor. Ne yapalım?

“Al eve götür! Ver işte bir oda, sabaha bakarız…”

Sonra sen izin gününde (haa bu arada çoğunuzun haftada 2 gün izni var, bizimse 1 gün) bütün gün dinlenip, sohbetler, kakara-kikiriler yaparken, bizler haftanın tüm günleri girdiğimiz sanılan denize haftada bir kere girerken, yine bir telefon!..

(Arayan kişi, bütün bir kış arayıp sormayan eş, dost ve akrabalardan biridir.)

“Ya kanka, tatile geleceğiz sen bilirsin, nereye gidelim, ne yapalım? Bir el atsana!”

Bütün bir hafta bunu yapmıyormuşuz gibi, bir de izin gününde çalışırız. Yiğitliğe de *bal* sürdürmeyiz, bir kere gazı aldık ya, bu iş bizden sorulur. Başlarsın şezlongda arkadaşa tatil araştırmaya.

Hâlbuki sabahleyin “şezlongda deniz keyfi” diye resim atmıştık.

Bir de neye ayar oluyorum biliyor musunuz?

“Ya bir senin gibi iş bulamadık” cümlesine. O anda söyleyenin ağzına kürekle vurasım geliyor.

Üniversiteye hazırlananlar oluyor; soruyorum

“Ne okuyacaksın?”

Karşıdan gelen cevap “TURİZM”

“Peki neden?”

“Çalışmadan para kazanmak istiyorum.”

İç sesim: “iyi, git de gör!..”

İki sezon önce ablamın oğlu yeğenim geldi. Tutturmuş “ben turizm okuyacağım.”

Annem uyarıyor “Oğlum evde bir tane turizmci var zaten, başka meslek bulamadın mı?”

Dedim ki “sen benimle yarın otele gel havuza girersin.”

Ertesi gün havuzdan sonra ofise yanıma geldi. Epeyce bir süre diğer masada oturdu, nette takıldı. Akşam eve gittik. “Anneanne, ben düşündüm de başka bir meslek mi seçsem? Turizmden vazgeçtim.”

Ne oldu o deniz, kum, güneşe?..

Ayrıca bir konu daha var. Misal bir doktora, başka bir doktorun adını verip “Bu işinde iyi midir? Tanıyor musun?” diye bir soru  sorulduğunda, eğer tanımıyor ise tuhaf karşılanmıyor.

Ama turizmci öyle mi?

Ben Bodrum’da bir otele bakıyorum, adam bana Antalya’daki oteli soruyor “Bilmiyorum, şimdi ne yalan söyleyeyim” diyorum.

Hemen “Sen turizmci değil misin?”

Allah beni kahretsin, evet turizmciyim!

Burada saatlerce yazabilirim, konu bitmez. O yüzden kısacası turizmcinin paylaştığı resimlere aldanmayın. Onlar filmin fragmanlarıdır. Aslı film “içerde” başlar!..

 

************************************

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki; bizler otelin adını telaffuz edemeden o otele rezervasyon yaptırmak isteyen bir milletiz.

Örneğin;

Otelin  adı  ….   Beach Club ‘dır.  Ancak münferit diliyle, Bursa’nın B’si, Edirne’nin E’si,  Adana’nın A’sı, Ceyhan’ın C’si, Hatay’ın H’si klüb oluverir.

Ancak yapacak, diyecek bir şey yoktur, çünkü para ondadır:)

 

Münferit: iyi günler hanımefendi, rezervasyon yaptırmadan önce bir sorum olacaktı. Odamızın giriş katta olmasını istiyorum hiç merdiven kullanmamamız lazım. Bu şekilde oda garanti midir?

Gülşah: Ancak not olarak alabiliyorum. Müsaitlik doğrultusunda veriliyor.

Münferit: Arkadaş grubu ile geleceğiz 3 kişiyiz 1 kişimiz hamile

Gülşah: tamam beyefendi ben o şekilde oda verdirtmeye çalışırım, elimden geleni yaparım. Ama yine söylüyorum garantisi yok maalesef

Münferit: tamam bayram döneminde geleceğiz fiyatı öğrenebilir miyim?

Neyse ben fiyatımı verdim. münferit kabul etti gelmek isterler. Ödeme için banka hesabımızı göndermek için mail adreslerini alırım alırken haliyle münferitlerin isim detaylarını istedim.

Buraya kadar her şey normal. Ancak isimleri öğrenince iş değişiyor; Fatih Alp, Mustafa 3.kişide Ekrem.

Şimdi benim beynim yanmaya başladı. Bu adam bana rezervasyon yaptırırken 1 arkadaşımız hamile demedi mi? gelenlere bakıyorum fatih Mustafa Ekrem ?????

Biri bana bunu bilimsel yönden açıklayabilir mi?

Gülşah: Beyefendi çok pardon ama sanırsam ortada bir yanlış anlaşılma var. 3 kişi geliyoruz dediniz,1 kişi hamile dediniz, o zaman siz 4 kişisiniz. Çünkü gelecek isimlere bakıyorum hamile kalabilecek kimse yok gibi

Münferit: Ya çok özür diliyorum, dalgınlığıma verin. Hamile arkadaşımız Bodrum’da başka bir otele rezervasyon yaptırdı. İlk başta hep beraber kalacaktık sonradan planlar değişti. Benimde aklımda hala öyle kalmış.

Gülşah: yani o zaman şimdi ortada hamile biri yok. Ve giriş katta odanın da pek önemi yok doğru mudur?

Münferit: Evet hanımefendi tekrar kusura bakmayın. :):)

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb