Gözlerimle gördüklerimi, kulaklarımla duyduklarımı, ellerimle tutup dokunduklarımı, dilimle tattıklarımı bilirim ve onların ne olduğunu aynen söylerim. Burnuma gelen pis ve nefis kokularıda; Pis ise pis, mis gibi ise tertemiz ve nefis diye aynen söylerim. Yalan söyleyemem, doğruyu söylemekten asla korkmam, Allah’tan başka kimseden de korkmam.

Herkesin bildiği “Doğru – Yanlış” kavramı vardır, insan şaşırabilir ve doğru yerine yanlış da yapabilir, yani insan yanılabilir ve şaşırabilir bu yüzden “beşer şaşar ” derler. Allah kimseyi şaşırtmasın.

Esasen benim üzerinde durduğum konu “Doğru veya Yalan söyleme kavramlarıdır” Ben ne biliyorsam onu söylerim, bilmiyorsam asla birşey söylemem, yalan söyleyemem. Bilmem neyimi kesseler doğruyu söylerim derler ya, işte o konuda siz okuyucularıma bir şeyler söylemek istiyorum. Benim bu yazıp söylediklerim Türk ve Müslüman aile kültürü ile yetişen ve yetiştirilen kişiler tarafından benimsenmiş olan ve olması gereken kültür ve karakter tiplemesidir.

Doğru yerine yalan söyleyenin toplumumuzda yeri yoktur, kınanır – ayıplanır, yüzüne bakılmaz, dedikleri yapılmaz, sözüne güvenilmez, ona yardım edilmez. Doğru bildiklerinin üzerine, bire bin katarak yalan söyleyerek aktaranın da toplumumuzdaki yeri aynıdır.

Hele açıkça yalan söyleyen kişiler dinimizce de günahkar sayılırlar. Bu yüzden inancımız ve kültürümüz gereği yalan söylemeyiz, söylememeliyiz. Yoksa günahkar oluruz, toplum içinde değersiz, saygısız ve sevgisiz bir duruma düşeriz. Sadece kendimiz olsak neyse; eş -dost, çoluk – çocuk, aile ve sülalemiz ile yakın çevremizin de lanetlenmesine, dışlanmasına sebep olan bir kişi olarak yaftalanırız. Buna hakkımız yoktur.

Nasıl soy ve sopundan (aile ve sülalesinden) vatan haini bir kişi çıktığında, o’ aile ve sülale soyadını ve memleketini bile terk etmek zorunda kalıyorsa ve insan içine çıkamıyorsa, yüzlerine sürülen bu lekeyi çıkaramıyorlarsa aynen o duruma düşen bireylerden oluruz.

Allah kimseyi şaşırtmasın, her zaman doğruyu söyleyelim, yalan ve yanlış söylemeyelim, hiç bir şey bizi doğruyu söylemekten alıkoyamaz. Cesur ve cesaret sahibi olanlar korkusuz bireylerdir. Unutmayalım Türkiyemiz ‘in cesur bireylere ihtiyacı vardır.

Muharrem KAYNAK