reklam
reklam reklam reklam
Ana Sayfa Emlak, Gündem, son dakika, Sür Manşet 24 Nisan 2018 2495 Görüntüleme

Elmas: ‘Bütün bölgenin plansız kalması çok büyük bir talihsizlik’

Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Eyüp Salih Elmas: “Bütün bölgenin plansız kalması çok büyük bir talihsizlik. Biz yine tedbir olarak, bölge planının yapım süreciyle alakalı bölgeyi daha küçük bölgelere bölerek plan yapma sürecini de gündeme alma kanaatindeyiz.” dedi.

Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Eyüp Salih Elmas: “Bütün bölgenin plansız kalması çok büyük bir talihsizlik. Biz yine tedbir olarak, bölge planının yapım süreciyle alakalı bölgeyi daha küçük bölgelere bölerek plan yapma sürecini de gündeme alma kanaatindeyiz.” dedi.

Beykoz Belediye Başkan Yardımcısı Eyüp Salih Elmas iptal edilen planlarla ilgili Beykoz Olay Gazetesiyle gerçekleştirdiği söyleşide, bahsi geçen mahkeme kararının henüz belediyeye intikal etmediğini söyledi. Belediyeye intikalinden sonraki süreci anlattı.

Eyüp Salih Elmas şu bilgileri aktardı:

BEYKOZ BELEDİYE BAŞKANLIĞINI DAVAYA MÜDAHİL OLARAK KONU ETMEMİŞ

“2014 yılının sonunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylı olan 1. Bölge Planımız bakanlıktan edinmiş olduğumuz bilgilere göre, İstanbul 4. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Planlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı onaylı olduğu için davalı olan taraf Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. Davayla da alakalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Beykoz Belediye Başkanlığını davaya müdahil olarak konu etmemiş. Dolayısıyla bu davadan ilçe belediyemiz haberdar değil. Davacı taraf da Türkiye Mühendis ve Mimarlar Odası Başkanlığına bağlı Şehir Plancıları Odası. Şehir Plancıları Odası bazı gerekçelerle 1. Bölge planlarının iptaline dair plana itiraz sürecini sürdürmüş. Mahkeme de planın iptaline dair karar vermiş ve şu anda planlar iptal. Yalnız bu durum henüz belediyemize tebliğ edilmedi. Bu bizim idaremize tebliğ edildikten sonra ruhsatlandırma çalışmaları bitecek. İnşaatlarla alakalı Yapı Kontrol Müdürlüğümüz ve sözleşmeli yapı denetim firmaları şantiyelerle alakalı seviye tespitleri tutacaklar. Bununla da alakalı belediyemize tebliğ edildikten sonra 30 günlük süre var. Bu süre içinde tebliğler yapılır ve şantiyeler ondan sonra devam ettiği takdirde, oradaki yeni gelecek olan imar planıyla beraber doğacak kayıplar veya kazanımları devam etmek isteyen tarafların yükleneceği bir durum olarak tezahür edecektir.”

KONU BELEDİYEMİZE İNTİKAL ETTİKTEN SONRA İMARA DAİR BÜTÜN UYGULAMALAR SONA ERECEKTİR

“Biz plan iptalinden haberdar olduktan sonra Bakanlıkla görüşmelerimizi yaptık. Bakan Bey’e bununla alakalı hazırlamış olduğumuz bilgi notunu sunduk. Kendilerinden bunun İstinaf Mahkemesi olan, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi’ne sunulmasını talep ettik. Onlar da bu planın arkasında durduklarını ve istinafa gideceklerini dile getirdiler. Biz süreci bu hukuk kararına göre devam ettireceğiz. Konu belediyemize intikal ettikten sonra imara dair bütün uygulamalar sona erecektir.”

“Biz bu itiraz sürecinden haberdar değildik. Açılmış davalar vardı. Gerekli savunma argümanlarını ürettik. İlgili mahkemelere bilgi notlarını ilettik. Ancak söz konusu mahkeme Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ilçe belediyemizin haberi olmadan kendinin yürütmüş olduğu bir davaydı. Biz mahkemeye müdahil değildik.”

PLANLAMA SÜREÇLERİ SOSYAL, HUKUKİ VE TEKNİK SÜREÇLERİ İHTİVA EDEN BİR ÇALIŞMA BÜTÜNÜDÜR

“Bu durum bizim için de sürpriz oldu. Planlama süreçleri sosyal, hukuki ve teknik süreçleri ihtiva eden bir çalışma bütünüdür. Dolayısıyla davaların da aynı hassasiyetle devam etmesi gerekliliği önem arz ediyor. İletişimin bu kadar güçlü olduğu çağda, bu anlamda bir eksiklik olarak düşünüyorum. Bu süreçte bizler olsaydık, iddia edilen hususlarla alakalı detaylı açıklamalar oluştururduk. Bilirkişi raporlarını da okuduk. Raporda usul açısından yönetmeliklere, uygun çalışıldığı 5 bin ve bin ölçekli planların birbiriyle örtüştüğü; örtüşse de var olan bir önceki imar planına göre yoğunluğu artırdığı aynı zamanda fiili kat adetlerinde 2 katı artırıldığından bahisle planı iptal ediyor. Plan yapım sürecinde dikkat edilmesi gereken şeyler ise hukuk ve üst ölçekli imar planlarıdır. Mahkemenin sevk etmiş olduğu bilirkişiler de bu hususun altını çiziyor zaten.”

MAHKEMENİN MINTIKAYI BİLMEDEN DOSYA ÜZERİNDEN BU KARARI VERDİĞİNİ TESPİT EDİYORUZ

“Mahkemenin hükmü bölgemiz açısından talihsiz bir karar. Çünkü şehrimizin gerçekten bir kentsel yenilemeye ihtiyacı var. Vatandaşın kendisinin tercihiyle bölgenin kalkınması ve geliştirmesi için bölgede nitelikli yapılar üretilecekti. ”

“Bu kadar afet riskinin var olduğu bir dönemde hızlı davranıp tedbir almak gerekiyor. Plan iptal edilerek aslında mahkeme kararıyla bölgemiz nitelikli yapılaşmadan yoksun bırakılmaktadır. Önceki planın var olduğu dönemde ruhsatlı şehirleşme oranlarımız belli. Planlar realize edilemiyorsa, ayakları yere basmayan çalışmalardır. Mahkemenin mıntıkayı bilmeden dosya üzerinden bu kararı verdiğini tespit ediyoruz. Bölgemizi bu anlamda zor bir süreç beklemektedir.”

BÜTÜN BÖLGE PLANIN İPTAL EDİLDİĞİ ENDER KARARLARDAN BİRİDİR

“Biz idare olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığının istinafa giderek, kararın bozulmasının altını çizdik. Bölgenin imar planı sürecini de başlatıyoruz. 30 günlük sürede kritik ettikten sonra tekrar bölgede hızlı bir şekilde planlama çalışmasına başlama zorunluluğundayız.”

“Türkiye 2010’lu yıllardan sonra bütün bölge planın iptal edildiği ender kararlardan biridir. Bütün bölgenin plansız kalması çok büyük bir talihsizlik. Biz yine tedbir olarak planların yapım süreciyle alakalı daha küçük ölçekte bölgelere bölerek plan yapma sürecinin de elzem olduğu kanaatindeyiz.”

PLAN BEYKOZ BELEDİYESİNCE 2010-2014 YILLARI ARASINDA PLAN EKİBİNCE VE İMAR KOMİSYONUNCA BU ÇERÇEVEDE HAZIRLANMIŞTIR

“Bölge doğal sit alanı olduğu için yapılan plan koruma amaçlı İmar planıdır. Koruma demek şehri durdurmak demek değildir. Kullanıma açmak; kullanırken de şehrin dinamiğini, doğal karakterini var kılmaktır.  Bu denge korunduğunda o zaman hem kalkınma oluyor hem de sürdürülebilir bir yaşam alanına dönüşüyor. Bilirkişi raporlarında önceki planlara göre buraya bir yoğunluk getirdiği iddia ediliyor. Buradaki yaşam alanlarıyla beraber asgari olarak, bu yaşam alanlarını dönüştürürken üstüne hizmet edilebilir müteahhitlik hizmet payı oluşması gerekiyor. Plan Beykoz Belediyesince 2010-2014 yılları arasında plan ekibince ve İmar komisyonunca bu çerçevede hazırlanmıştır.

BEN, İSTİNAFTAN İLGİLİ MAHKEMENİN VERMİŞ OLDUĞU KARARIN REDDEDİLECEĞİ KANAATİNDEYİM

Alanın imar planı yapım sürecinde öncelikle fiziki ve zemin yapıları analiz edilir. Her zeminde aynı imar planı kararı geliştirilemez. Bunlar kararları en fazla etkileyen şeylerdi. Bölge planı olduğu için de mahalle bazında referans eden değerlerden dolayı bölgenin geneli içinde nüfusu aynı oranda hayatına devam edebilmesi için bu döngü toparlanmaya çalışılır. Sadece parselin üzerindeki imar durumuna bakarak karar vermek çok da doğru değil. Plan bölgesinde büyük imar uygulamaları alanları vardı. Hiç kimsenin hak kaybı olmadan, bölge anlamında herkesten eşit oranda düzenleme payının kesildiği, plan herkesin imar adalarında var kılındığı bir uygulama sürecini şart koşuyordu. Bilirkişilerin planın ruhunu ve varlığını inceleyebilecek kadar zamanları olmadığı kanaatindeyiz. Bölgemizde 2B yasasıyla mülk edinilmiş yerler var. Devam eden mülkiyet davaları var.”

“Ben, istinaftan ilgili mahkemenin vermiş olduğu kararın reddedileceği kanaatindeyim. Allah’ın izniyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız planın arkasında durarak güzel bir savunma hazırlayacaklar, biz de elimizden geldiğince ve hukukun müsaade ettiği şartlarda mahkeme sürecini takip edeceğiz ve ivedilikle bölgeye tekrar imar planı kazandıracağız.”

 

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb