Beykoz’un Kavacık Mahallesi’nde, 17 yaşındaki Batın Barlasçeki’nin yaşamını yitirdiği, üç kişinin de yaralandığı trafik kazasına ilişkin yargılama, istinaf mahkemesinin kararı sonrası yeniden başladı.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi, sanık Fatma Zehra Kınık’a verilen 4 yıl 2 ay hapis cezasını, kazada şikâyetlerin geri çekilmesi gerekçesiyle bozmuş ve Kınık’ın yalnızca “taksirle bir kişinin ölümüne neden olma” suçundan cezalandırılması gerektiğini belirtmişti.
Bu kararın ardından Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk duruşma görüldü. Duruşmaya sanık Zehra Kınık, avukatı, kazada hayatını kaybeden Batın Barlasçeki’nin annesi Hasret Doğan ve Doğan’ın avukatı Uysal Uğurlu katıldı.
Savunmasında önceki beyanlarını tekrar eden Kınık, motosiklete çarpmadığını iddia etti, gerekli dikkati gösterdiğini söyleyerek aileye başsağlığı diledi ve “Üzgünüm” ifadelerini kullandı. Kınık’ın avukatı ise ek savunma için süre talep etti. Mahkeme duruşmayı 18 Aralık tarihine erteledi.
Kaza nasıl olmuştu?
Beykoz Kavacık’ta meydana gelen kazada Fatma Zehra Kınık’ın kullandığı otomobil, Yavuz Selim Öztürk yönetimindeki motosiklete çarpmış; motosiklette yolcu olarak bulunan 17 yaşındaki Batın Barlasçeki yere düşerek geçirdiği iç kanama nedeniyle hayatını kaybetmişti. Motosiklet sürücüsü Öztürk ve kaldırımda bulunan iki kişi de yaralanmıştı.
Kaza sonrası gözaltına alınan Kınık, bir gün sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı. Bilirkişi raporlarında Kınık asli kusurlu bulunmuştu.
Yaralılardan birinin şikâyetçi olmaması, diğerinin ise kovuşturma aşamasında şikâyetini geri çekmesi üzerine Kınık, “bir kişinin ölümüne ve bir kişinin yaralanmasına neden olmak” suçundan yargılanmış ve hakkaniyet indirimi uygulanarak 4 yıl 2 ay hapis cezası almıştı. Bu karara hem sanık hem de Barlasçeki’nin annesi Hasret Doğan itiraz etmişti.
Tazminat tartışması
Bu süreçte, sanık Kınık tarafından Batın Barlasçeki’nin annesi Hasret Doğan’a PTT üzerinden 500 bin TL “manevi tazminat” adı altında gönderilmişti. Doğan, bu duruma tepki göstermiş ve şikâyetinden vazgeçmeyeceğini şu sözlerle dile getirmişti:
“Ben manevi tazminat talep etmedim. Oğlumun yaşam hakkı parayla ölçülemez. 15 aydır acı içindeyim ve adalet sağlanmadı. Davamdan vazgeçmeyeceğim.”
Yargılama, 18 Aralık günü devam edecek.
