Ülkelerin dış politikaları, günübirlik tartışmaların değil, kalıcı milli menfaatlerin konusudur. Hele ki devlet başkanlarının diğer ülkelerin liderleriyle yaptığı görüşmeler, şahsi veya partisel çıkarların değil, ülkenin itibarının merkezindedir.

Son günlerde Cumhurbaşkanımızın Amerika Birleşik Devletleri Başkanı ile gerçekleştirdiği görüşme üzerinden yürütülen eleştiriler, üzüntü verici bir tablo ortaya koymaktadır. Muhalefetin eleştiri hakkı elbette vardır; fakat milli meselelerde ortaya konulan söylemler, ülkenin onurunu zedelememeli, aksine güçlendirmelidir.

Ana muhalefet liderinin yaklaşımı, milli bir duruştan ziyade iç siyaset kısır döngüsüne hizmet eden bir anlayışı yansıtmaktadır. Oysa beklenen, dış politikada milli bir bakış açısı sergilenmesi, ülkenin ortak çıkarları çerçevesinde hareket edilmesidir.

Bir Türk vatandaşı olarak ifade etmek isterim ki; dış politikada atılan adımlar, kim tarafından yapılırsa yapılsın, öncelikle “Türkiye’nin menfaati” çerçevesinde değerlendirilmelidir. İç siyaseti dış politika malzemesi haline getirmek, yalnızca ülkemize zarar verir.

Hepimiz farklı görüşlere sahip olabiliriz, bu demokratik bir zenginliktir. Fakat söz konusu dış politika olduğunda, aynı safta buluşmak zorundayız. Çünkü mesele yalnızca bugünün değil, geleceğin Türkiye’sidir.

Unutulmamalıdır ki, dış politikada ortak paydamız Türkiye’nin itibarı, güvenliği ve milli menfaatleridir. İç çekişmeleri dış politikaya taşıyan anlayış, milletimizin değil, başka güçlerin işine yarar.

Bu sebeple çağrım, dış politikada tek ses ve tek yürek olmaktır.

Mehmet Mahmut Yıldız
Şahlanış Partisi Kurucu Genel Başkanı