Ana Sayfa Gündem, Sür Manşet 25 Ağustos 2025 720 Görüntüleme

Bilgehan Murat Miniç: “Özel hayatım üzerinden linç edilmeye çalışıldım”

Geçtiğimiz günlerde Beykoz Belediyesi eski Başkanı tutuklu Fidan Gül ile cezaevinde nikâh kıyan Bilgehan Murat Miniç, konunun haberlere taşınmasına ve kamuoyunda yapılan yorumlara sert tepki gösterdi.

Geçtiğimiz günlerde Beykoz Belediyesi eski Başkanı tutuklu Fidan Gül ile cezaevinde nikâh kıyan Bilgehan Murat Miniç, konunun haberlere taşınmasına ve kamuoyunda yapılan yorumlara sert tepki gösterdi.

Miniç, önce sosyal medyada yaptığı kısa paylaşımını silse de ardından “Lüzumsuz Bir Habere Binaen Lüzumlu Bir Açıklama!” başlığıyla kapsamlı bir açıklama yaptı. Açıklamasında kamuoyunun gündemini meşgul ettiği için üzgün olduğunu ifade eden Miniç, yaşanan sürecin özel hayatını ilgilendirdiğini vurguladı.Bilgehan Murat Miniç’in açıklaması şu şekilde:

Lüzumsuz Bir Habere Binaen Lüzumlu Bir Açıklama!

“Kıymetli Beykozlular, değerli dostlarım, arkadaşlarım, komşularım.

Öncelikle ifade etmeliyim ki kamuoyunu bu şekilde bir gündemle meşgul ettiğim için müteessirim. Gönül isterdi ki bu olaylar başından sonuna böyle olmasaydı. Lakin an oluyor mukadderatın önüne geçmek mümkün olmuyor.

Bizi takip edenlerin de malumu üzere yaklaşık dört ay önce bir soruşturma kapsamında gözaltı hadisesi ile birlikte maalesef ki özel hayatın gizliliği kapsamında ve birkaç kişi dışında kimseyi ilgilendirmemesi gereken bir olay, esası teşkil eden hadisenin de üzerinde adeta bir magazin haberi havasında yerel ve ulusal basına servis edildi.

Ne yazık ki bu haberi servis edenler ve paylaşanlar, bu insanların da ailesi ve yakınları, sevenleri var demeden, ahlak sınırlarının dışına da taşan ifadelerle fiillerine devam ettiler.

Bu zaman zarfında ben, ailem yakınlarım ve eşimin rencide olmaması adına sessiz kaldım. Bunca zaman hakkımda yapılan haklı haksız bir sürü ithamlara cevap vermek için bekledim. Mahkeme süreci devam ettiği için bazı önemli detaylara lehimizde olmasına rağmen girmeyeceğim.

Takriben yılbaşından beri devam eden ve bahse konu göz altı hadisesi ile alakasız bir boşanma sürecindeydik ve (eski) eşim Ferda Hanım’la bir protokolle gayet medeni bir şekilde meselelerimizi konuşarak hallederek anlaşmalı şekilde Beykoz 3. Aile Mahkemesi’nde boşandık.

Şunu özellikle ifade etmek isterim ki, 25 yıllık eşim olan Ferda Hanım her haliyle düzgün, dürüst, ahlaklı, merhametli, edepli, namuslu, iyi kalpli bir Müslüman Türk kadınıdır. Üç çocuğumun annesidir ve ölene kadar benim başımın tacıdır. Yaşanan olaylar esnasında her zaman dimdik arkamda durdu, ne beni ne süreci rencide edecek en ufak bir davranışta bulunmadı. Gösterdiği takdire şayan duruş için kendisine her zaman müteşekkir olacağım.

Defalarca ısıtılarak servis edilen “meşhur” kapı açma görüntülerine gelince, her Türk erkeği gibi yaşadığım evin kapısına sabah işe gitmek üzereyken polis gelince ben de gayri ihtiyari giderek kapıyı açtım. Neden oradaydım, ne için oradaydım, neden kapıyı açtım benim özel hayatımla ilgilidir ve kimseyi ilgilendirmez! Ancak iddia edildiği gibi bir durum kesinlikle söz konusu değildir! Günü birlik bir macera olması ikimiz için de mümkün değildir. Evin sahibi olan Fidan Gül Hanım da sevdiğim kadındır, an itibariyle benim nikahlı karımdır. Namusu namusumdur. Silivri Cezaevi’nde kıyılan nikâhla evlendiğimiz doğrudur. Bundan sonrası sadece ikimizin arasındadır ve hiçbir üçüncü şahsı hiçbir şekilde ilgilendirmez.

Sözün burasında şunu ifade etmeliyim ki; bu bir gönül meselesidir ve gönül meselesinin doğrusu yanlışı olmaz. Herkes ne yaşadığını kendisi bilir. Bu işler oturduğu yerden yazmaya, bilip bilmeden yorum yapmaya gelmez. Şükür ki bu geçen sürede dostumuzu da düşmanımızı da tanımış olduk. Yine de duam odur ki; Allah hiçbirinizin evlatlarına benim yaşadıklarımı yaşatmasın…

Bize kurulmuş olan kumpas ile ilgili en yakınlarım gerekeni bilmektedir, zamanı geldiğinde yüksek sesle de ifade ederiz. Ama devam eden süreçte bu uygun olmaz. Bunun dışında konu ile ilgili yorum yapanları kendi ahlâkî seviyelerine ve idraklerine havale ediyorum. Ötesi herkesin kendi bileceği iştir, kimin ne dediği de bizim için çok önemli değildir.

Sözün hitamında yaklaşık 30 yıldır Beykoz ve Türkiye için vermiş olduğum siyasi mücadeleme gelince; gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki görevde bulunduğum bir yıllık süre içerisinde ne sevenlerimi üzecek ne de bize itimat edip oylarını iradelerini teslim eden dostlarımızı rencide edecek hiçbir davranışta bulunmadım. Harama el uzatmadım, devlet malına dokunmadım, yetim hakkı yemedim, hırsızlık yolsuzluk yapmadım. Her zaman ezilenin yanında oldum. Makam odamı her görüşten, her fikirden, bize oy veren vermeyen herkesin hizmetine açtım. Beykoz’a ve Beykozlulara hizmeti her türlü maddi ve siyasi menfaatin üzerinde gördüm. Bu konuda alnım ak, başım diktir, vicdanım rahattır.

Gerek benim gerekse kıymetli eşim Fidan Hanım’ın Beykozluya verdiğimiz sözlerin tutulması adına yetkimizi ve irademizi sonuna kadar kullandığımıza Beykoz Belediyesi’nde çalışan yüzlerce mesai arkadaşımız şahittir.

Gelinen noktada siyasi mücadelemize bağımsız olarak devam etme zarureti doğmuştur. Ancak kimse buradan Beykoz için hedeflerimiz konusunda çalışmaktan vazgeçtiğimiz sonucunu çıkarmasın. Yakından takip ediyoruz ve süreci izliyoruz. Beykoz için yapılan her iyi ve doğrunun yanında olduğumuz gibi kötü ve yanlış işlerin de karşısında olmaya devam edeceğiz.

Şüphesiz her şeyin doğrusunu Allah bilir.

Saygılarımla

Bilgehan Murat Miniç

Beykoz ve İBB Meclis Üyesi”

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb