reklam reklam reklam
reklam reklam reklam
Ana Sayfa Sür Manşet, Yazarlar 4.06.2025 490 Görüntüleme
Muharrem Kaynak

Muharrem Kaynak

İNSAN SARRAFLARI İNSAN TARTAR

İnsan yaşlandıkça tecrübe kazanıyor. Yıllar içinde her tür ve cinsten insan ile karşılaşıp kimin iyi, kimin kötü olduğunu yüzüne ve en küçük icraatına bakar bakmaz anlayabiliyor. İnsan sarrafı olmak, yaşa ve tecrübeye dayalı olarak kazanılan birikimlerin bileşkesini oluşturuyor. İşte biz bu bileşke sahiplerine insan sarrafı diyoruz.

İnsan sarrafları içinden pazarlıklı ve art niyetli kişileri de hemen tanırlar, zaten o türden kişileri kimse sevmez. Onlar nankördür, hinlik ve hainlik yaparlar, ikiyüzlüdürler, hepimiz onlardan nefret ederiz. İt, uğursuz, yalancı ve hırsızı da kimse sevmez, dolandırıcılar ile haram yiyenler de sevilmez.

Tatlı dilli, güler yüzlü, samimi ve sözünün eri olan uygar insanlar varken, öyle kötülük timsali ve misali kişilerle hiç işimiz olmaz. Onların sözlerine ve dostluğuna hiç mi hiç güvenilmez ve onların ipi ile kuyuya inilmez. Bir de korkak olan insanlar vardır, onlarla da yola çıkılmaz, onlar insanı yarı yolda bırakır ve geriye dönerler, dönektirler, onlara da güvenilmez.

Dost ve arkadaşlar, vefalı, fedakâr ve yardımsever kişiler arasından seçilmelidir. Unutulmaması gereken şey “bu tür kişileri seçmek ya da seçmemek sizin kararınıza bağlıdır.”

Yurdumuzda son günlerde niyet ve maksadını açıkça ifade eDen ve edeMeyen bazı kişiler türemiştir, bunlar ortalığı karıştırırlar. Bu ve benzerlerini tanımak için insan sarrafı falan olmaya da gerek yoktur. Halkımız da zaten bu konudaki değerlendirmelerini yapmıştır.

Hepimiz biliriz ki, bütün yasalar anayasanın ruhuna uygun olarak çıkartılır. Anayasalar kanunlarımızın anasıdır, analar da bizim ar ve namusumuzdur. Türk Milletinin hiçbir ferdi anasına ve anasının namusuna leke sürdürmez. Anaların namusu vatan toprağı kadar kutsaldır. Milletvekillerimiz de seçildiğinde “Anayasaya Sadakatten Ayrılmayacağıma” diye namus ve şerefleri üzerine yemin ederler.

Unutmayalım ki, Milletvekillerimizi kendi hür irademiz ile “seçme ve seçilme hakkımızı kullanarak” bizler seçeriz. Öyle anlaşılıyor ki, biz toplum ve millet olarak bazı konularda yanlış seçim yapıyoruz ya da seçmesini bilemiyoruz.

Seçtiklerimiz seçildikten ve yemin ettikten hemen sonra, daha göreve başlar başlamaz neler neler söylüyorlar. Anayasamızın şu maddesine dokunuversek, şu maddeyi şöyle değiştirsek, değişmez ve değiştirilemez madde mi olurmuş, pek ala değiştirebiliriz. Bırakın anayasanın maddelerini, anayasanın tamamını bile değiştirebiliriz…vb.

Millet olarak; demokratik hayatımıza ve demokrasimize vurulacak her türlü darbeyi ve demokrasimizi inkitaya uğratacak her türlü eylem, girişim ve harekâtı asla tasvip ve kabul etmeyeceğimiz gün gibi aşikârdır. Uygulamalarda da görüldüğü gibi, Türk Silahlı Kuvvetleri Ulu Önder Atatürk’ün dediği gibi, “Hâkimiyet Kayıtsız ve Şartsız Milletindir” prensibini benimsemiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri durum normale döner dönmez, gerekli tedbirleri alarak, en kısa zamanda idareyi TBMM vasıtası ile Türk Halkına devretmeyi şiar edinmiştir. Nitekim 27 Mayıs 1960’dan ve 12 Eylül 1980’den hemen sonra “Bazıları darbe anayasası deseler de” 1961 ve 1982’de yepyeni ve modern anayasalar yapmıştır. Her iki Anayasamız da Halk Oyuna sunularak kabul edilmiştir.

Anayasamıza göre; Türkiye Cumhuriyeti Demokratik, Laik ve Sosyal bir Hukuk Devletidir. Vatanını, Milletini, Cumhuriyetini ve Atatürk’ü seven, Ne Mutlu Türküm Diyene diyebilen her bir Türk Vatandaşımızın Anayasaya sadakatten ayrılmayacağına inanıyorum ve diliyorum.

Hep birlikte, her gün, her yer ve ortamda, defalarca… Ne Mutlu Türküm Diyene diyebilmek dileklerimle Sağlıcakla kalın…

Muharrem KAYNAK

04 HAZİRAN 2025

Yorumlar

İlginizi çekebilir

BEYKOZ KURBAN BAYRAMI’NA HAZIR

BEYKOZ KURBAN BAYRAMI’NA HAZIR

Tema Tasarım | AnatoliaWeb