reklam
Ana Sayfa Yazarlar 25.06.2019 1465 Görüntüleme
Op. Dr. Mustafa TEKKEŞİN

Yrd. Doç. Dr. Mustafa TEKKEŞİN - Medistate Kavacık Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı - Beykoz Üniversitesi Öğretim Görevlisi

Çocuklarda Duruş Bozukluğu

Vücudumuzun en önemli denge merkezi olan omurgamız yaşam boyunca birçok zorlukla mücadele etmektedir. Emekleme ve yürüme dönemiyle farklı yükler yapıya tesirini göstermekte, kaslarımızın güçlenmesiyle ve vücudun kullanımının artmasıyla omurganın görevi de artmaktadır. Çocukluk çağında yükün az olması, bağların gevşek olması, omurgada sıkıntı oluşturmamaktadır. Ama vücudumuz ergenlik dönemine girerken hızla gelişmekte, yüklenme farklı ve daha fazla olmakta, böylece hazır olan omurga görevini tam manasıyla üstlenmektedir. Eğer omurgamızda yapısal bir bozukluk varsa bu süreç olumsuz olarak ilerlemektedir.

Çocuklarımız ilk 12 ay çok yakın hekim takibiyle izlendiği için genellikle bu dönemlerde problemler erken yakalanıp çözülmektedir. Çocuğun büyümesi döneminde takipler ve kontroller azaldığı için sadece hastalıkla hekime gitmesi nedeniyle bu dönemin takibi azalmaktadır. Bu dönemde bütün iş ebeveynlere düşmektedir. Çocuğun banyosu yapılırken vücudunun değerlendirilmesi, sokakta yürürken, koşarken, yüzerken bakılması ve iyi gözlemlenmesi anne ve babanın bilinçlenmesiyle daha doğru olabilmektedir. Çocuktaki vücut gelişimini iyi gözlemleyen ailelerde teşhisi önce ebeveynler koyar. Ama iyi gözlem yapamıyorsak o zaman ileri deformitelerde ancak fark edilir. Yahut konu komşunun, yakın akrabanın gözlemleriyle farklılık tespit edilebilir. Bu tespit ne kadar erken olursa, hekim problemi ne kadar erken yakalarsa tedavi süreci de o kadar yüz güldürücüdür. Doğuştan omurga problemleri olabildiği gibi vücudun gelişmesi döneminde de omurga eğrilikleri meydana gelebilir. Bu hastalıkların bir kısmı çok hızlı ilerlerken bir kısmı da hafif seyirli olabilir. Hızlı ilerleyen bir omurga eğriliğinin özellikle gelişme çağında tespiti yakın takiple ameliyatı gerektirmeyecek korseleme tedavileriyle düzeltilebilmektedir. Ama bu dönemde tespit edilemediğinde tedavi omurga cerrahisi ile mümkün olabilmektedir. Belli derecelere kadar olan omurga eğrilikleri bizim için risk oluşturmasa da ilerleyen yaşlarda omurga problemleri ortaya çıkarabilir. Bunun için kıymetli olan ilk 18 yaşa kadar olan dönemin doğru tespitlerle geçirilmesidir. Bunu sağlayacak olan en önemli yöntem şüphe duyulduğunda hekime başvurmak ve en önemlisi olan çocuğun yakın gözlemlenmesidir. Çocukların gelişmesi sırasında bir de duruş bozukluklarıyla ortaya çıkan omurga problemleri vardır. Bu problemleri genellikle aileler kendi yöntemleriyle yani çocuğun sık sık uyarılması, çocuğa omurgasındaki eğriliğin devamlı fark ettirilmesi ve kızılması şeklinde olmaktadır. Gelişmekte olan bir bireyin ergenlik dönemindeki düşünce ve halleri içinde bulunduğu sıkıntılar bu uyarılarla daha başka bir sıkıntıya yol açabilmektedir. Bizim hastalarımızdan istediğimiz şey hekim bakış açısıyla neler yapacağını, yapması gerektiğini ve yaptığında nasıl bir sonuç alacağını, eğer bu uyarılar yapmadığında da başına neler geleceğini birinci ağızdan bireylere öğretmektir. Çocuklarımız için en önemli tesirin, birinci ağızdan yani hekimden duyacağı bilgiler olduğunu ve bunu ömür boyu unutmayacağını biliyoruz. Çocuklarımızın bizden istediği şey doğru beslenmeyi öğrenmesi vücudunun güneşlenebilmesi ve geniş alanda spor yapabilmesi onun vücudunun sağlıklı gelişimini sağlayacaktır. Bunlar olmadığında omurgaya binen yükler yanlış zamanda yanlış bir açıyla ve gücü yetmeyen kaslara bindiği zaman ciddi boyun, sırt ve bel ağrılarına sebep olmaktadır. Omurga problemleriyle mücadele etmek erken tespit edildiğinde çok kolay, geç tespit edildiğinde de o kadar zordur.

Yorumlar

Tema Tasarım | AnatoliaWeb