Şahlanış Hareketi Genel Başkanı Mehmet Mahmut Yıldız bir basın açıklaması yayımladı.
Yıldız yayımladığı basın açıklamasında; “Müslüman maskesiyle ve dilden öteye gitmeyen İslami söylemlerle vatandaşın gönlünü ve oyunu alanlar bütün kutsal değerlerin içini boşalttılar. Aziz vatanımızın ve aziz milletimizin onu gerçekten seven, onun dertleriyle dertlenen, uykusu kaçan, vatanı çıkarsız seven, bilgili, yetenekli kadrolara ihtiyacı var.” dedi.
Şahlanış Hareketi Genel Başkanı Mehmet Mahmut Yıldız yayımladığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
CAN YAKICI BİR TABLO VE BİZ
Asırlar öncesinden bugüne eski nesil, hep yeni neslin bozulduğundan şikayetçi olmuştur. Bu, büyük ölçüde gençken yaptıklarını unutanların gençlere yaptığı en büyük haksızlıklardan biridir. Gençlerin yaşlılardan daha hareketli, yaşları gereği delikanlılıkları gereği, daha kural tanımaz oldukları bir gerçektir. Ancak konu bozulma olduğunda iş değişir. Çünkü ve maalesef bozulma olgun yaştakilerde gençlere göre daha fazladır.
Şu an ülkemizde bir zamanlar hayal bile edemeyeceğimiz bir bozulma yaşanmakta. Yalanlar, talanlar, yolsuzluklar dört yandan yağmur gibi yağmakta üstümüze. Bunların hiçbiri, gençlerin günahı değil. Ülkemizi bu duruma her şeyi bildiklerini sanan, kimseyle istişare etmeyen, şeytanın lanetlenmesine neden olan kibir illetiyle donanmış bir kadro yönetmekte.
Bu ülkede cami sayımız artıyor, din görevlisi sayımız artıyor, okullarda dini müfredat artıyor, imam hatip lisesi sayısı, ilahiyat fakültesi sayısı artıyor. Biçime aldanacak olursak dindar kisveli insanlarda hayli çoğaldı. Ancak hemen herkesin kabul ettiği bir gerçek var ki o da inancın işinin boşaldığı.
Doğal olarak dindarlaşan bir toplumda yolsuzluğun, yoksulluğun, ahlaksızlığın, yalanın, talanın azalması gerekirken inadına çoğalmakta. Artık kimse, “Bu adam Müslüman adamdır, öyle şey yapmaz. “ demiyor, diyemiyor. Müslüman maskesiyle ve dilden öteye gitmeyen İslami söylemlerle vatandaşın gönlünü ve oyunu alanlar bütün kutsal değerlerin içini boşalttılar.
Her gün gelen şehitler yazık ki yalnız ateşin düştüğü yürekleri yakıyor. Diğer insanlar için haber değeri olması ancak sayının çok olmasıyla mümkün. İnsanlar bu ülkede yaşan hiçbir şeye şaşırmıyor artık. “Bu kadarı da olmaz!” diyebileceğimiz şey kalmadı artık. Çünkü bu memlekette en akla uymayan, en ahlaka uymayan şeyler oluyor ve bunlar bizi şaşırtmıyor.
En köklü eğitim kurumu aile, ekonomik bozulma ve gelir adaletsizliği oranında bozuldu. İkinci eğitim kurumu, camiler, bütün yükün yoksul müminlere yüklendiği, büyük günahkarların günahlarının yıkandığı yerlere dönüştürüldü. Okullar derseniz, akşam rüya görüp sabah tepeden inme yöntem dayatanların elinde yaz-boz tahtası artık.
Böyle bir ortamda vicdanı olan herkesin, ama özellikle gençlerin kafası hayli karışık. Gelecek kaygısıyla, giderek azalan umutlarıyla ayakta durmaya çalışıyorlar. Bizse yıllardır onlara en büyük yalanı söyledik.” Her şey daha güzel olacak.” dedik. Maalesef bu anlayışla, bu ahlaki bozulmayla toplumun çoğunluğunu oluşturan bu insan yapısıyla hiçbir şey daha güzel olmayacak, olamayacak.
Aziz vatanımızın ve aziz milletimizin onu gerçekten seven, onun dertleriyle dertlenen, uykusu kaçan, vatanı çıkarsız seven, bilgili, yetenekli kadrolara ihtiyacı var.
ŞAHLANIŞ HAREKETİ, içinde bulunduğumuz bu kaos ortamından çıkışın yol ve yöntemlerini bilen kadrolardan oluşmaktadır. Bu konuda gerek görülen yer ve zamanda hiçbir menfaat gözetmeksizin sorumluluk üstlenmeye hazırız.
Bu, bizim için görev ve sorumluluktur.
En kalbi saygılarımızla…
